hüsamettin o kadar saydamdı ki, doğduğundan beri üstelik, herkes içinde bir kimse olmayı bile beceremeyecekti. saydamlığının, duruluktan ziyade; görünmezlikten geleceğini çok iyi biliyordu. renklerden bir renk değildi hüsamettin, kokulardan bir koku da değildi. sadece saydamdı işte. şeffaf mıydı? fazlasıyla. peki insanlar bunun farkına varabildiler mi? görmediler ki...