insanın yemek-içmek kadar ihtiyaç duyduğu düşünülen iletişim, eyleşim, en temel insan sorunu olan varlığın onanması ihtiyacı.
bebeklikte fiziksel olanlarına duyulan ihtiyaç, kişi yaş aldıkça, psikolojik açlığın bastırılması yönünde değişiyor. karşılaştığımız her insanla her alışverişimizi temas iletisi diye adlandırıyor eric berne. Sözlü her iletinin beden iletisiyle desteklenmesi gerekiyor. Bazen samimi oluyor bu iletiler, bazen gizil iletiler taşıyorlar.
azlığı her tür psikiyatrik sorunun sebebi, yokluğu ölüme kadar götürür diyorlar. insanın kısıtlı yaşamlar sürdüğü vakitlerde kendi anıları, fantazileri ve fikirleriyle kendini besleyebileceğini de öngörüyorlar.
aslında bilmediğimiz bir şey söylemiyorlar. "Yaşarken maruz kaldığınız her şeyi kabullenmek zorunda değilsiniz. Herkesin istediği gibi olmak mecburiyetiniz yok. 'Yazgı' dediğiniz şeyi kendiniz belirleyebilirsiniz, siz seçimlerinizden ibaretsiniz. Anne-babanız bile onları oluşturanların eseridir. Her söylediklerini itaatle kabul etmeniz, kişiliğinizi onların söylediği kadarla sınırlamanız ilerde başınıza işler açar, hiçbir zaman 'sen' olmadan yaşayıp ölebilirsiniz... hafazanallah." diyorlar.