yakın bir spor malzeme satan abinin başlattığı kampanyayla mahalle maçlarının zevki kat kat artar. spor malzemecisi bizden fanila alır. arkasına ismimizi ve istediğimiz numarayı basar. küçüklüğümde mahalle lideri olmuş olduğumdan mahalle takımı kadar fanila bastırılıp takım kurulur. önüne de batik boyasıyla sponsor ismi yazdırılır. (hatta son zaman kollarada yazmıştık) herşey hazırlanır ve karşı mahalleye maç görüşmesi için gidilir. karşı mahalle kurnazdır hep evinde oynamak ister, bizimde amacımız futbol oynamak olduğu için kabul edilir. gün belirlenir herkes fanila formasını alıp stada* gider. bizi gören karşı mahalle oyuncularında psikolojik çöküş başlar. lakin biz artık mahalle takımlarının zengin ve gelişmiş takımı olmuşuzdur. mahalle geneli futboldan anladığı için bileğimiz bükülmez her gol attığımızda saha kenarında kızlara arkamızı dönerek baş parmağımızla adımızı göstermek suretiyle gol sevinçlerimizi de belirlemiş oluruz.(nihat kahveci yapardı eskiden ondan görmüştük.) hatta bu spor malzeme olayı yapılmadan önce kendimiz çeşitli boyalarla boyamaya çalışırdık sonra terleyince boya vücudumuza akar siyah bir sırtla dolaşırdık.
mahalle maçlarının kavgaları da meşhurdur hep deplasmanda oynayan biri olarak çok kez kavgalara girmiş, dayak yemiş, taşlanmış, kovalanmış biri olarak hiçbirinin intikamının peşinde koşmadım.
(bkz: sahada konuştuk biz)*