ben 18 yaşında bir gencim ve sinemaya aşığım.
hayatı günübirlik yaşamayı felsefe edinmiş biriyim. bunu abartmıyorum ve ayarında tutacağımdan eminim.
bu hayat felsefesi beni sürekli hedefsizliğe itti fakat tek hedefim vardı bir film çekmek. filmin konusu sosyalist devrim sonrası türkiye olacaktı. aklımda ufak hikayeler yaratıyordum. nasıl daha kolay anlatılır hale getiririm diye düşünüyorum.
ve bugün bu filmi gördüm. şevkim kırılmadı değil. ama gurur duydum. çok sevindim. belki geçkalmışlığımın ezikliği vuruyor şu an yüzüme aslında yetişememezliğim biraz. ama tatlı bir gülümse var yine de. keşke sadece filmi izlemek ile kalamasam bir kaç yardımım daha dokunabilse.