insanın kaosu kendini maskelemeye başlamasıyla, yani takriben yedi yaşlarında başlıyor. kaos içinde uyum barındırır, insanın kaosu ise uyum sağlamak yüzünden ortaya çıkıyor; uyum evrene uymaktır, ama bizim yaptığımız evrene ve onun sistemine direnmeye çalışmak için kaotik hale gelmek, hiçbir şeyi kabul edemiyoruz, var olmayı, yok olmayı, görünenleri ve algıladıklarımızı; hiç birini kabul edemiyoruz..
yani bizim işimiz kaos oluşturmak değil, o daha büyük sistemlere özgü bir şey, ama biz o sistemlerin önünde durup, direnmeye çalışıyoruz, ölmemek için..
varlığı kabul etmek ** sınırlandırma değil, tam tersine oluşa açık hale gelmek. kaskatı bir şekilde yaşayıp o şekilde ölüyoruz sanki, her evrede maskelemeler var, bir de köylü kurnazı şu haller, duyumsadıklarını bastırmak, bu seni yapay bir şey haline sokuyor, yere basmıyormuşsun gibi; her şeyi mış gibi yaptığın ve tepki işleyişini bozduğun için. arabesk olmamaya çalışarak trajik hale geliyoruz. eğer sen duyumsuyorsan bu senin işleyişine uygun, duyumsamamaya çalışıyorsan bu vejetaryen olmaya çalışan bir köpek balığı gibi; aptal olduğumuzu ve daha uzun süreler aptal olacağımızı düşünüyorum, evrim pekte matah bi şey değil, insan ve onun idrakli bir oluşatta olduğuna da pek inanmıyorum.**