ecevit'in intihal edilen kanal düşüncesi, eğer gerçekten yapılacak bir projeye dönüşürse ve tüm sakıncalarına, zorluklarına ve maliyetine rağmen yapılabilecek olursa ve biz bunu görebilirsek, bu kanalın montrö sözleşmesini abd lehine delmesi sözkonusu olacaktır.
montrö boğazlar sözleşmesine göre, karadeniz'de kıyısı olmayan devletlerin karadenize toplam ağırlıkları sözleşmenin 18.maddesine göre 45000 tonu aşmayan küçük savaş gemileri sokması mümkündür.
ancak, sözleşme yeni bir kanalla delinirse, abd ve nato karadeniz'e büyük savaş gemileri sokmak için türkiye'ye baskı yapacaktır. rusya da ters yönde baskı yapacaktır.
taraf devletlerin onayı olmaksızın yeni bir sözleşme yapılamaz. ancak ilk başında 20 yıl süre geçerli olacağı belirtilen sözleşme taraf devletlerden birisi tarafından feshedilebilir.
tabii, bu halde taraf devletlerden özellikle karadenize sahili olan komşu devletlerden gelecek tepkilerden dolayı büyük siyasi ve askeri gerginlikler doğabilir. peki o zaman iktidarın sıfır sorun politikası çöpe mi atılacaktır ? bu kanal eğer gerçekse, tıpkı nükleer santraller gibi, sakıncaları düşünülmeden yapılacak bir kanaldır ve esasen emperyalizme ve rantiyerlere hizmet edecektir.