Atatürk , menemen olayları'nda her dolaylı yolu denemiş lakin bu olayların ayaklanmaların önü alınmamıştı. En son ve kökten çözüm'ü uygulamaya geçirmesi için sağ kolu ismet inönü'ye menemen'i haritadan silin* demiş ve olayı kökünden kurutma yoluna girmişti ki tam bu noktada ismet inönü öyle veya böyle derken Atatürk ü bu kararı'ndan vazgeçirmiş temsili birkaç günahkar seçilip ibret ortamı yaratılmıştı. O gün bu gündür o ibret kimilerini yolda tutmaya yetmiştir. Dönersek konumuza , Gelecek görüşü askeri dehası süper bir insandı ve demiştir ki , iç ve dış mihraklar olacaktır.
illa ki -pkk- demesi yazması mı gerekli anlamanız için ? dış mihrakları zaten biliyoruz.* iç mihraklara gelince de azınlıklardan bir grup isyancı çıkar ve bu isyancılar giderek büyür günümüz -pkk- sı doğar. Atatürk azınlıklara haklar tanımıştır , azınlıkları birey olarak görmüş ve topluma kabullendirmiştir. Kısaca azınlığı azınlık psikolojisinden çıkarıp toplumla kaynaştırmıştır. Atatürk sonrası için bu söylenilebilir mi ? bir çok yasa v.b aynı şekilde dururken toplumla kaynaşmış azınlığık toplum tarafından dışlanmaya başlamış ve bununla birlikte azınlıkların bir bölümü toplumdan soyutlaşıp eski kimliğine bürünmüştür. çözüm ise yeniden kaynaşmaktır. bu da her iki tarafın çabası'yla olur. kaynaşma sağlanamıyorsa son ve kesin çözüm menemen örneği gibidir.