yağdıkça

entry27 galeri video1
    23.
  1. "ben giderken en çok seni götürdüm
    aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları"

    ne yaşar ki bir insan şair olur böyle,nasıl yaşar ki,iki cümlede yazar bir ömrü,bir aşka boyayıp...

    yağdıkça hüzün akıtır gökyüzü.başları önünde yürüyen insanlar,içine yağana dur bile demez.
    şehri kasvete boğar yağmur.boğulsun ne çıkar,içinde çoğalan kasvetten daha çok yakmaz ya canını.

    aklının nakliyesi yorar taşıyıcıları evet...
    kendi aklını taşıyamazken, başkalarının yükünü nasıl taşısın ki nakliyeciler.
    neticede hepimiz birer nakliyeciyiz,bir başkasının aşkını taşıyan.
    sevilmeyi beceremeyen koca bi topluluk değil miyiz?
    sadece yağmurdan mı bu kasvet?

    yok hayır,evcil acılar tırmalar ruhumuzu.
    ruha şifa gerekir,o da birbaşkasının aşkından geçer.o aşkı taşımak zorken ve veremezken sahibie,al aşkın senin olsun diyemezken, "al başımdan bu sevdayı götür yare ver" diyen bi türkü dinleyip,kaç yalan birikir heybemizde.

    yar yokken aşkı uyur yanımızda,nasıl verilir ki sahibine.
    boşluklara çizilen kapılardan geçmek hep daha zor olmaz mı? ve o kapıları çizen el,mutluluğun resmine uzak kalmaz mı?

    yağdıkça çoğalır hüzün.
    yağdıkça yakar keder.
    yağmurun ağırlığı daha da ağır yapar aklın nakliyesini
    ve evcil acılarımız hiç bi yere gitmez,o kadar evcildir yani.
    yardan armağan bi aşkı kalır bi de onun ardında yarası...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük