tavrın tarzın, yanar dönerli yorumların namıdeğer jöleli yiğit e * çok benzemekte , seni en az onun kadar omurgalı birisi olarak tanımlayabilirim. neden mi;
bir yandan türkiye' nin üretmeden kalkınamayacağını söyleyerek ulusalcı ağızla konuşuyor, ulusalcı oluyorsun. ertesi gün, yabancı yatırımın, hizmet sektöründe yaptığı şişkinlikten, dolaylı yatırım olarak da bilinen, yüksek faiz uygulayan ülkelere giren, patlamaya hazır uluslararası fonlardan, ithalata, dolayısıyla borçlanarak tüketen, geleceğine ipotek koydurup, harcayan yerli tüketiciye bağlı * ekonomik büyümeye methiyeler düzüyorsun.
eğer gerçekten cahil olmasaydın, son 10 yılda yabancı iştirakler nedeniyle, neredeyse ulusal bankanın kalmadığı bankacılık sektöründeki büyümeden ve ithalatı özendirme, dolayısıyla fahiş oranda ithalat artışının kaldıraç etkisiyle * sağlanan büyümeye bu miktarda övgü düzmez, kendi içinde de çelişkiye düşmezdin. yok cahil değilsen, yanlış yönde kamuoyu oluşturmaya çalışan bir troll' sün!
batılıların, türkiye' de ki ekonomik büyümayi kıskanması minvalinde açtığın popülist başlıkta şöyle bir sıkıntı var sevgili rosava' cım, gerçekten ekonomi okuduysan ve iktisadi gelişme yazınından bir ölçüde nasiplendiysen, bilirdin ki, yüzyıllardır batılıların sömürüsü sonucu batılı devletler zaten olağanüstü büyüdükleri için, bir anlamda doğal büyüme sınırlarına çoktan ulaştığı için, yüksek oranlı büyüme rakamları yakalaması artık imkansızdır zaten,
(diğer sözlük yazarlarının da anlaması için basit bir örnekleme yapmak lazım bu noktada, çok şişmiş bir balon düşünün , bir noktadan sonra o balona ne kadar üflerseniz üfleyin, hacmini arttırmanız çok zordur, kısıtlıdır, fakat sönük bir balona üflediğiniz vakit anında hacmi katalanarak artar vb.)
bu yüzden modern sömürü de denilen başka bir yöntemi kullanıyorlar artık; '' iktisadi entegrasyon '' adı, bilmem tanıdık geldi mi? sömürünün modern zamanlara uyarlanmış hali, serbestiden ve denetimsizlikten cesaret bulan fonların, az gelişmiş ülkelerde fink atması sonucu yüksek faiz oranlarından ve düşük enflasyondan faydalanarak söz konusu ülkenin artı değerine el koyma taktiği yani... hiç duymuş muydun ?
ımf' ye 5 milyar dolar borcumuz kaldığına dair açtığın popülist başlığa gelirsek,türkiye' nin 200 milyar dolara yaklaşan dış borç stoku varken, bunun 5 milyar dolarının ımf' ye olmasıyla övünmek, ne kadar mantıklıdır, daha önemlisi nasıl bir çarpıtmadır. sana borç vererek iç politikanda söz sahibi olan kurum dün ımf, bugünse arap sermayedarlar, batılı-yahudi fonlarsa eğer, neticede ne farkı var güzel kardeşim , her türlü bağımlısın ve özgür politika üretmekten acizsin, değil mi? ne diye popülizm yapıp, adamı hasta ediyorsun ?
son olarak, liberal-demokratik yorum kabiliyetini tek bir kişilikte toplayabildiğin için tebriklerimi sunmak isterim, sevgili liboş kardeşim bu tarz büyümeye övgüler yağdıracaksan eğer, türkiye kalkınmak için üretmeli minvalinde başlık açma ki, en azından üslubuna ve beyfendiliğine binayen sana hürmet edelim. ben liberalim de olsun bitsin yani, kimsenin yandaşı değilim edebiyatı yapma yani,
öperin esen kalasın,