Mircea Lucescu önderliğindeki Beşiktaş, kuruluşunun 100. yılında, 2002-2003 sezonunda elde ettiği lig şampiyonluğuyla 2003-2004 sezonunda Şampiyonlar Ligine doğrudan katılma hakkı elde etmişti. O sene ligi 2. sırada bitiren Galatasaray ise Şampiyonlar Ligine 3. ön eleme turundan katılıyordu. Bulgaristan'ın CSKA Sofia takımını içerde dışarıda 3-0'lık skorlarla eleyen Galatasaray tarihinde 10., Beşiktaş ise 3. kere Şampiyonlar Liginde gruplara kalmayı başarıyordu. Böylelikle 2 Türk takımı aynı anda gruplara kalarak bir ilke imza atıyordu. Hem salı hem çarşamba günlerini anlamlandıracak böyle bir milli heyecanı zaten o yıldan sonra sadece 1 kere (2007-2008 sezonunda Fenerbahçe ve yine Beşiktaş'la) yaşayabildik.
Chelsea, Lazio ve Sparta Prag'la birlikte G grubunda yer alan Beşiktaş, grubun ilk maçında bir önceki sene Uefa Kupası çeyrek finalinde elendiği Lazio'yu konuk etti. iç sahada alınan 2-0'lık mağlubiyetle kötü bir başlangıç yapan Kara Kartal'ın yeni istikameti Londra'ydı. Roman Abromovich'in Chelsea'yi satın almasıyla, bir yıldızlar topluluğuna dönüşen güçlü rakibi karşısında Beşiktaş'ın şansı çok az görünüyordu. Hele ki Stamford Bridge'de. Ancak Beşiktaş'ın herkese bir süprizi vardı. Tıpkı 2000'lerin başında Barcelona'ya yaptığı gibi.