hayata dair umut veren detaylardan birine bugün evime doğru giderken şahit oldum.Tinercilerin bol olarak bulunduğu parktan geçerken arkamda küçük bir çocuk belirdi.ne olur ne olmaz diyerekten adamlarımı hızlandırıp parkın karşı tarafına geçerken çocuğun ayakkabı boyacısı olduğunu farkettim.Yinede hızlı yürümeye devam ediyordum ki gayet modern bir baba ve oğul önümde belirdi.işte o anda gördüklerim beni şok etti.Küçük çocuk''naber Ahmet'' dedi ve babasıda ''ooo ahmet nasılsın iyimisin'' diyerek devam etti.Benim tinerci sanıp kaçmaya yeltendiğim çocukla resmen sohbet edip gülüşüyorlardı.Daha sonra çocuk ve babası son model arabalarına binip gittiler.ama ahmet'in gözünde hiçbir kıskanma belirtisi yoktu.işte saf arkadaşlık buydu.insan büyüyünce değer yargıları mı değişiyor ne?neden küçükken maddi durumlarını hiç önemsemeden beraber top koşturduğumuz, oynadığımız insanlarla büyüyüncede arkadaş olamıyoruz.para gerçekten bu kadar önemli mi? yoksa küçüklüğümüzden beri maruz bırakıldığımız üniversite sınavları,iş görüşmeleri gibi rekabetçi sistem mi bizi böyle yaptı?