ikinci Meşrutiyet döneminde nazırlığa getirilen bir zat, çok geçmeden yeğeninin vali olarak atanmasını sağlar.
Karşılaştıklarında, Neyzen:
--Maşallah, kardeşinizin oğlu tıpkı fasulyeye benziyor.
--Genç yasta vali oldu, neden fasulyeye benzesin?
--işte bende onun için benzetiyorum ya. Fasulye de sırığa sarılarak büyür.
***
Çalarken..
Soruyorlar:
--Neyzen, çalarken mi neşelenirsin, yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın?
Maliye Bakanı hakkında yolsuzluk dedikodularının dolaştığı bir dönemidir.
Neyzen: "Maliye Vekili değilim ki, çalarken zevk alayım"....
***
Fıçı
Neyzen Tevfik'e doktor içkiyi men etmişti.Fakat Peyami Safa bir gün
üstadı ziyarete gittiğinde odanın bir köşesinde bir fıçı şarap gördü.
-Bu ne bre üstad? Diye sordu. Hani sen artık içmeyecektin?
-Ne yaparsın, oğul, içmezsem kuvvetten düşüyorum.
-Peki, içkinin faydası oluyor mu?
-Ne diyorsun olmaz olur mu? Mesela bu fıçı buraya ilk geldiği zaman
yerinden kımıldatamıyordum, şimdi iki elimle kaldırabilirim..
***
Ben yumurtlamadım
Neyzen Tevfik'e muharrir yazacağı romanı anlatıyordu. Sonuna gelince
Neyzen yüzünü buruşturdu:
-Bu mevzuu beğenmedim!..
-Öyle ama, siz hiç roman yazmadınız. Nasıl fikir yürütüyorsunuz?!.
Neyzen Tevfik kızdı:
-Ben yumurtanın da iyisini, bayatını anlarım. Fakat hiç yumurtlamadım!..
***********
Talat Paşa ve Neyzen
Talat Paşa, bir gün Neyzen Tevfik'e memuriyet almasını teklif
etmişti.Neyzen, Paşanın bu nazik iltifatına gülerek şu cevabı verir:
-Memur olursam sonunda ne olacağım?
Talat Paşa memurluk silsilelerini saydıktan sonra:
-Hiç!..der.
Neyzen, Paşaya dönerek:
-işte ben bugün de (hiç)im!.
*****************
Edep
Tanıdığı bir subayı ziyarete,kışlaya gider.Subayın ricası üzerine askerlere ney çalar.Sonunda aşka gelip zeybek oynamaya durur.Pantolonun dügmelerini iliklemeyi unuttugunu gören erlerden biri " Efendi amca,edep yerin açikta kalmis " der.
Neyzen oyunu keserek ellerini kaldırarak Tanrı'ya seslenir: " Çok şükür sana, nihayet karşıma edebim olduğunu söyleyen bir kulunu çıkardın "
*****************
Herkesin Bildigini
Basın çevrelerinde tanınmış bir hanım,Neyzen'le karşılaşınca,
--Aşkolsun,benim için aşifte filan gibi sözler söylemişsiniz ?
Neyzen elini sinek kovalar gibi sallamış;
--Hanım,sen beni tanımıyorsun.Ben herkesin bildigi şeyleri söylemem.
*******************
Pisliğe bulaşmamak
Savaş vurguncularından birinin dedikodusu yapılmaktadır.
--Tonla parası var...Herifin bir eli yağda,bir eli balda...Nereye gitse,hemen yol açıyorlar.
Neyzen sorar :
--Gerçekten kenara çekiliyor mu herkes ?
--Çekiliyor
--Demek cebindeki pisliğe bulaşmak istemiyorlar...
**************************
Evin yolu
Aksaray'da bir ev kiralar.Yeni taşındığı sıralar,geceleri meyhaneden dönerken ara sokak içindeki evini bulmakta güçlük çekmektedir.Bir gece,karşısına çıkan bekçi'ye:
--Bekçi baba,Neyzen Tevfik buralarda bir yerde oturuyor.Sen evini biliyormusun?
--Neyzen Tevfik sensin ama beyim!
--Ben sana kimim diye sormadım,Neyzen Tevfik'in evini sordum...
***************************
Kırk yıllık ölü
Dr.Fahrettin Kerim Gökay "içkinin zararları" konulu konferansını vermektedir. Bir ara:
--Rakı'nın her kadehi,hayatımızı bir saat kısaltır,der.
Dinleyiciler arasında olan Neyzen yerinden fırlayıp bağırır:
--Eyvah,yandık!
--Hayrola?
--Hesap ettim,meger ben öleli tam kırk yıl olmuş!!!
****************************
Hangi Anahtar?
Dini bütün geçinen bir dostu sorar:
--Beni tanırsın...Cennetin anahtarı sende olsa beni oraya almaz mıydın?
Neyzen,karşısındakini baştan ayağa şöyle bir süzdükten sonra gülümser:
--Bende Cennetin değil de Cehennemin anahtarı olsaydı,senin için daha hayırlı olurdu.Belki seni oradan çıkarırdım!
*******************************
Gelin gibi...
Son hızla giden taksinin şoförüne sesleniyor:
--Aman oğlum,n'olur biraz yavaşla.
--Merak etme baba,biz bu taksiyle gelin taşıyoruz.
--Desene biz de düzülecekler arasındayız!!!
*************************************
Geri gelmeyeceklerse?
Birinci Dünya Savaşı yılları.Mahalle bekçilerinin davul çalarak topladığı bir kafile,askerlik şubesine gitmek üzere yola koyuluyor.Kaldırımlarda biriken halk gidenleri uğurluyor:
--Allah selamet versin,Allah selamet versin.
Yemen,Çanakkale,Filistin gibi cephelere gidenlerin geri dönmeyeceklerini bilen Neyzen de bu yolculuk törenine katılıyor:
--Allah rahmet eylesin,Allah rahmet eylesin!!!