bazıları gerçekten din adına müslümanlar adına uğraş veren, bazıları ise bu mevkiyi kullanan insanlardır. tüm tarikat şeyhleri adına genelleme yapmak yanlıştır. özellikle günümüzde islam dini daha fazla tahrif edilmeye çalışıldığından(dinler arası dialog vs.), tarikat şeyheri de bundan nasibini almaktadır. ortaya sahte tarikatlar ve şeyhleri çıkmaktadır. bir tarikata girmek ya da sevenlerinden olmak, karşı olmamak elbette o tarikatın şeyhi hakkında şüphe barındırmamaktan geçmektedir. yani iş insanın kendisinde bitmektedir. şüphelerden arınmak ya da kesinleştirmek için ise bu konuda bilgi sahibi olmak araştırmak gereklidir.
davasında samimi olan bir tarikat şeyhi tarikatına girmeniz durumunda sizden genelde sizin adınıza ya da kendi adına dünyalık bir talepte bulunmaz. onun amacı kendiyle birlikte yoluna gelen gelmeyen tüm insanların ahiretini kurtarmaktır. bunun için size bir takım tarikatın gerekliliği olan ve yapabileceğiniz oranda bazı dersler verir. *. bu dersler kimi zaman zikir, kimi zaman tasavvuf vs. olabilir. bu şeyhler o mertebeye manevi olarak atanırlar. yani çevresinde otorite sahibi bir insan böyle bir mertebeye kendi iradesiyle gelemez ya da çevresindekiler onu bu mertebeye getiremez, bir tarikat şeyhi ilan edemez. bu ancak manevi yolla, allah'ın seçmesiyle mümkün olur. bu nedenle tarikat şeyhleri allah'a dost olmuş kimselerdir, evliyadırlar. sözleri, davranışları ve hayatları peygamber efendimiz(s.a.v) * 'in yaşamına uygundur genelde.
yalancı şeyhlere gelince; bunlar ya kendi arzuları için, ya da para için böyle bir işe girişmişlerdir. sebebi ise bellidir. dini kullanarak insanları maddi manevi sömürmek ve kendilerine fayda sağlamaktır. ya da islam dinini tahrif etmek adına birilerinin kuklası olmuş müslümanlıklarından bile şüphe edilecek kşişilerdir. bu sahte şeyhler bu yolda oldukları sürece allah'ın dostluğundan ve rahmetinden uzaktırlar. '';Allah kimi saptırırsa, bundan sonra artık onun hiçbir dostu yoktur.''; (Şûrâ: 44). bu kişiler islam'ı açıkça kabul etmediğini söyleyen birine göre daha tehlikelidirler. görünüşte tarikat kaidesini yerine getiren ama iş menfaate geldi mi nefsinin ve şeytanın kölesi olan varlıklardır. bunlar kendilerini öyle ya da böyle açık ederler. mutlaka yaptıkları bir ya da daha fazla hareketle islam'a ters düşerler. ancak daha tehlikeli olanları ise dini bozmak adına bu işi yapanlardır ki onların yaptığını şeytan dahi yapamaz. bakarsın çok mübarek görünür, hiç bir hareketi islam'a aykırı değil. ama ufaktan ufaktan doğru bilgilerin arasına serpiştirdiği yalan hükümlerle insanların dini bilgilerini saptırır. bu adamlar öyle ustaca rollerini yaparlar ki yıllarca asıl yüzlerini göstermezler ve herkesin hükümlerinin üstünde ittifak edeceği insanlar oluverirler. böyleleri de tıpkı gerçek bir tarikat şeyhi gibidir. yani yalancı oldukları ancak bir tarikat şeyhi tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenerek anlaşılabilir. geçmişte neler yapmış, hangi dini esaslara göre hareket etmiş, verdiği hükümlerde dine aykırı bir durum var mı yok mu vs. esasında allah zaten yalancı olduklarını bilmektedir. ancak ortalama dini bilgisi olan insanlar tarafından farkedilemezler.
gerçek bir tarikat şeyhi 'alimler peygamberlerin varisleridir' hadis-i şerifi doğrultusunda peygamberden aldığı ilmi insanlara aktarmakla yükümlüdür ve bu yükümlülük ona allah tarafından verilmiştir. yalancı şeyhler ise bu makamı kullanarak kendilerine fayda sağlamaya çalışan kimselerdir. insanlığın varoluşundan bu yana hakkıyla bu görevi yürüten alimler olduğu gibi sahte alimler de çıkmıştır. her devirde bunlar olmuştur ve insanlar bu yüzden belki de yanlış itikat üzere ölmüşlerdir. bu gün de bu hadiseler hız kesmeksizin devam etmektedir. bizlerin yapması gereken bu konularda bilgi sahibi olmak araştırmak ve insanları elimizden geldiğince iyi tanımaktır. bunun yolu ise en başta dini iyi bilmekten geçmektedir.