Acil servise, 112 ambulansları sedyelerle devamlı hasta getiriyor,
Şikâyetler şöyle;
Yüksek tansiyon!
Kalp krizi!
Mide kanaması!
intihar girişimi!
Peki, bu hastaların cinsiyeti nedir?
Hemen söyleyeyim;
Dokuzu erkek, biri bayan!
Ortalamaya bakar mısınız?
Ülkede hep kadın ezilmişliği üzerine, büyük baskılar vardır, kitaplar yazılır, köşelerde işlenir, dernekler kurulur… Ama erkeğin ezilmişliğini kimse dile getirmez…
Ülkede okuyamayan Ünzile’lere kampanyalar düzenlenirde, okuyamayan küçük yaşlarda dağlara çoban olarak gönderilen, oto tamirhanelerinde boyundan büyük işler yapan yaşamın ağır yükü üzerine yüklenen Ahmet’ler Mehmet’ler es geçilir!
Koca dayağı yiyen kadınlar için mahkemeler seferber olurda, kadınının hışmına uğrayan erkeklere sadece gülünür!
Ve eklenir;
"Ulan sende adammısın …."
Pek bir sert gelecek bu satırlar sizlere ancak gördüğüm manzara budur!
Taa ilkokul çağlarında başlayan erkeğin yaşam kaygılarını, mesela kız çocukları hissetmez!
Hep bir alternatif vardır kadınlar için!
"Okudun okudun, okuyamadın hali vakti yerinde bir eş bulur evlenirsin"
Sen rahat ol misali!
Yani hayatın çetin şartları daha ilk yıllarında bir erkek için kaygılarla başlamıştır!
Mesela toplumumuzda tazminat davasına ve nafaka ödemeye mahkum edilmiş bayan pek göremezsiniz!
Ama erkek evlenirken veya ayrılırken hep çilekeştir!
Hep mahkûm edilir!
Asgari ücretle geçinmenin ustalığını sadece erkek bilir, kadın ise pişireceği aşı…!
Kadın toplulukları demagoji ustasıdır, TV programlarına çıkar ağlar, günlere katılır güler, eşe dosta dert yanar…
Ama yaşam kalitesini ve standardını yükseltecek bir şey yapmak içinde hiç çaba harcamaz!
Evliliklerden olan çocuklar bile, erkeğin sorumluluğundadır!
iliklerine kadar sömürürler,
"Ben ona bir evlat verdim"
"Mecbur bakacak" demekte kadınlara mahsustur!
Hiçbir erkeğin "Ben ona bir çocuk verdim" "Mecbur yapacak" dediğini duyamazsınız!
Velhasıl istisna olanlarda vardır, yapışkan ve asalak hayatı seçmemiş, kendini bir erkek gibi yetiştirmiş, kimseye muhtaç olmayan kadınlar mesela!
Ama kurallar kaideyi bozmaz!
Siyamı Ersek’te o gece yarısı 9 acil hastanın sorunu ne biliyor musunuz?
Borç batağında boğulmak…
Peki neden?
Mutlu bir yuva için!
Hep mücadele! Hep mücadele!
