mad men

entry199 galeri video4
    92.
  1. hakkında çok şey yazmak istediğim ama nasıl yapacağımı bilemediğim için kısaca değineceğim muhteşem atmosferli dizi. evet bu dizi benim için "muhteşem atmosfer nedir?" sorusunun yanıtıdır. zaten sinemayı bu yüzden seviyorum, yeni dünyalar oluşturuluyor ve senin de o dünyaya girmene izin veriyor ama ilk defa bu dizi de çok histerik bir şekilde kanlı canlı o dünyada olmak istiyorum. sadece etkileşim veya hayal gücü yetmiyor. öyle bir ortam olsun ki aynı matrixdeki gibi bir kablo ile bağlanmak istiyorum bu dizinin dünyasına. o reklamcıların arasında dolanmak, toplantılarına katılmak, arada güzel fikirler savurmak istiyorum kanser olma pahasına.
    öncelikle mad men kapitalizmin alfabesi gibi. kapitalist akımların başladığı, yep yeni ürünleri ardı ardına ortaya çıktığı, dolayısı ile reklamcılığın altın çağını yaşadığı 60lar...her yerde sigara içiliyor, iş dünyasında kadınlar 2. sınıf, zenciler ise hizmetçi, çocuklar arabaların önlerinde oturuyor, hayat çok yavaş akıyor, reklamcılık adına eli yüzü düzgün ortaya çıkartılan her şey yeni bir fikir oluyor, kapitalizm henüz çok vahşi değil, çarklar ağır dönüyor...
    90lar türkiye'si gibi biraz ama tek farkı onlar bu ürünleri kendileri üretip, kendi fikirleri ile satıyorlar, bizde ise yine onlar üretim yine onlardan çalıntı fikirlerle dönüyor çarklar. çok acayip sahneler var. mesela bir sahnede gayet modern ve duyarlı bir aile piknik yaptıkları yerde çöplerini öyle bırakıp gidiyorlar. ne kadar tanıdık değil mi? demek bu adamlar dünya tarihinden bu yanadır medeni değildir diyorsun, demek medeniyeti de teknolojileri gibi. üstüne koya koya yeni ve doğru bilgileri bir yere geliyorlar.
    kadın-erkek ilişkileri dizinin en fazla entrika dönen kısmı, bir kimin eli kimin cebinde belli değil durumu yani ama misal satıcılar evlere rahatlıkla giriyorlar, ortam şimdiki amerika'dan çok daha güvenli, insanlar daha duyarlı, daha kibar...acaba televizyon mu bu kadar bozdu insanlığı diye düşünmeden edemiyor insan.
    kapitalizm ve para...şimdi ki kadar paracı bir toplum değil amerika ve şimdi ki kadar obez değiller. evet buna inanıyorum ben artık çünkü dizi sanki zaman makinası ile o devre bir kamera konmuş ve biz direkt o görüntüleri izliyoruz gibi hissediyorum. o yüzden de dizi de 60ların amerikasına ait herşeyi doğru varsayıyorum. atmosferin gücü bu işte. cinsel devrimler, kadın hakları, zencilerin durumu birer masal havasında aktarılıyor. once upon a time...
    daha çok şey yazmak istiyorum ama ifade edebilmek çok zor duygularımı. o yüzden özet geçmek istiyorum: muhteşem atmosferli ve çok etkileyici bir dizi.
    0 ...