küçükken annenin yaptığı kağıttan gemiye verilen değerle başlar. suya girdiğinde ıslanıp batacak diye korkulan gemi suya dahi atılamaz. en azından benim için öyleydi. sonrası unutulur kaybetme korkusu. kaybedilen gün * tekarar ortaya çıkar ve içinden çıkılamaz hüzünler hakim olur hayatta.