g.tünüzü toparlayabilecek birisinin olmadığını bilerek, hata yapmamak zorunda olmaktır. yaptığınız hataların ilk elden g.tünüze gireceğini bilmektir. hata yapmayı özlemektir.
hayatta ölümden daha asık suratlı birşey olmadığını küçük yaşlarda öğrenmek, bir daha ciddi olamamaktır. yavşakça bir gülümseme oturur böyle insanların yüzüne, dandik bir sınav için tırnaklarını yiyen çevresindekilere bu gülümsemeyle bakar. belki bu yüzdendir, hayatta gördüğüm, risk almayı en çok seven insanlar, yarın aç olacağını bile bile patronuna s.ktiri çekebilenler, altındaki mototrlu aleti 3 kahkaha uğruna deli gibi kullananlar, ölümden "bizim bir arkadaş" gibi bahsedenler, kendisine azıcık naz yapan bir kız arkadaşına boy boy laflar dizenler ve genelde de bu yolda çok başarılı ve haklı çıkanlar, ya babasızdı, ya hayatsız.
babasız çocuk, eksiktir. akşam eve istediği saatte gider anneleri camlardan diğerlerini "hadi bak baban geldi" diye azarlarken. lisede veli toplantısına kendi gidendir, "kız istemeye tek başıma gitsem nolur lan acaba" diye düşünendir. gereğinden çok çok erken adam olandır.
ve gördüğüm kadarıyla, hepsi muhteşem birer babadır.