hafta içinde okulun son günü. malum istiklal Marşı'mızı söyleyeceğiz. okulda en nefret edilen hocanın marşı söyleteceği tutar ve seslenir.
bayrak taşıması için :
kız öğrenci alalım bir tanede erkek.
- yeliz nerde?
- (tüm okul bana gülmekten yerlerde) ...
- burdayım hocam.
- gel buraya.
- (oflaya oflaya gittim)....
- yakup nerde?
- tüm okul bu sefer gülmekten ağlamaya başladılar.(Yakup denilen arkadaşımız da okulda fazla taviz vermeyen delikanlı öğrencidir. herkes tarafından iyi bilinir.)
- burdayım .....??
- hoca da şakınlık bende bir kızarıklık ve tüm okulda kahkaha.
son günde böyle bitmişti. bizi gören şimdi hep gülüyor bizde cuma günleri kaçıyoruz artık.
nasıl rezil olduğumu çok iyi biliyorum.
ve başka bir olay daha.
sabahçıyım okula servisle gidiyorum. okula geldik ama soğuk biraz hava. e normal çünkü sabah daha horoz ibibikler ötmeden gelmişiz.
neyse okula geldik bende servisten indim. çünkü okulun bahçesine bir köpek gelmiş bende bayılırım hayvanlara.
arkadaşlarım dur gitme ay may derken indim aşağıya.
gittim tam köpeği seveceğim arkadaşlar servisin kapısını kapattılar arkamdan.
köpeğe gel bakim dedim seveyim seni. demez olaydım.
köpek beni okulun içinde beş dakika boyunca kovalamasın mı. orda bulunan tüm herkes bana gülmekten köpeğin kovalamasını bile aldırış etmeden yerde oturmuş gülüyorlardı. şaşkınım ben tabiki ama ne olsun koş koş öldüm. gülmekten kimseninde o beş dakika içinde servisin kapısını açmak gelmiyor tabi. sonra bir arkadaşım sağolsun açtı kapıyı da kurtardı. eşşek sıpası köpek nasıl korkmuştum ya senin yüzünden derken baktım ki bir arkadaşımda gülmekten altına işedi.
gerçekten işedi ama, ben o gün boyunca hocalar dahil tüm okulun dilindeydim. kameradan oturup izlediklerinde ben dumur mu oldum yoksa başka birşey mi karar veremedim. siz verin.