uykusuzluğumun son 48 saatine girdiğim gece, nöbetine durduğum en acı yutkunmaların. gözlerimde çaresizliğin jilet kesikleri, dudaklarımın arasında bileylenen suskunluğun kör bıçakları. bana düşmanca, seni benden alacağı saate tüm hızıyla ilerleyen zaman... bir giyotin altında tam ortadan ikiye bölünecek bedenim, ardında kalacak şu garip sensizliğim... dışarda ayrılığın alçakca uğultusu, avuçlarımda nefesinin son buğusu... hiç, hiçliğin üzerinden yedi sene geçti, tam yedi sene. olur ya, dünya gözüyle belki göremem diyedir bunlar. dediğin gibi oldu, olmazları diktiler karşıma öyle ya, vurdularda, düşürdülerde, alay ettilerde... mirasın, gömülü kalbimde... 21 nisan bugün babam, bir gün kala ben yine o ben, ben yine o bekleyen, ben yine o saf... ve sen, senden başkası, laf ü güzaf!...