padişah vahdettin, mondros ateşkes antlaşmasından hemen sonra, 5 kasım 1918de, ingilizleri memnun etme politikası gereği ordunun onda dokuzunun terhis edilerek erlerin memleketlerine gönderilmesine ilişkin kararnameyi, hiç itiraz etmeden, imzalamıştır.
ingiliz yüksek komiseri amiral calthropeun, 21 nisan 1919 tarihinde harbiye nazırlığına verdiği, anadoludaki karışıkların derhal önlenmesi, türklerin elindeki silahların toplanması, direniş düşüncesinin etkisizleştirilmesi biçiminde isteklerin yer aldığı nota üzerine 9. ordu müfettişi (sonra 3.ordu) olarak samsuna gönderilen mustafa kemal paşa, anadoluya ayak basar basmaz, havza ve amasya genelgelerini yayınlamış ve kendisine verilen görevinin tam tersine, açıkça halkı direnişe çağırmıştır.
mustafa kemal, anadoluya çıkıp kafasındaki kurtuluş planını uygulamaya koyar koymaz, ingilizler, istanbul hükümeti başbakanı damat ferit ve padişah vahdettinden mustafa kemali derhal istanbula geri çağırmalarını istemişlerdir. bu doğrultuda hemen harekete geçen damat ferit ve padişah vahdettin, birkaç defa mustafa kemali istanbula geri çağırmışlar, ancak mustafa kemal, bütün bu çağrılara olumsuz cevap vererek, sine-i millette bir ferdi mücahit gibi mücadelesini sürdüreceğini bildirerek istifa etmiştir. (7/8 temmuz 1919). bunun üzerine padişah vahdettin, mustafa kemal paşanın müfettişlik görevine son vermiştir. (8 temmuz 1919).
hükümet, 23 haziran 1919 tarihli kararı ile, çağrıldığı halde gelmediği ve "halkı hükümete karşı tahrike teşebbüs ettiği" gerekçesiyle, mustafa kemal paşayı azlederek yerine bahriye nazırı hurşit paşanın tayin edilmesine ve mustafa kemal paşanın bundan sonra yapacağı tebligat ve iş'arların resmî sıfatının kalmadığını ilgili vilayetlere bildirilmesine karar vermiştir.
içişleri bakanı ali kemal bey, sivasa gönderdiği 29 haziran 1919 tarihli şifre telgrafla, mustafa kemal paşanın "suret-i kat'iyyede" azledilmiş olduğunun (görevden alındığının) bilinmesini tebliğ etmiştir. 9 temmuz 1919'da gönderdiği bir başka telgrafla da, samsun'a çıkarılan ingiliz işgal kuvvetleri için mümessiller nezdinde gerekli teşebbüsatın yapıldığını, bunun ingilizlerce bir işgal olarak kabul edilmemesi gerektiği cevabı alındığını belirterek, azledilmiş olan mustafa kemal paşanın hareket ve tertiplerine iştirak ve muvafakat edilmemesini, harbiye nezaretince de kumandanlara bu yolda talimat verilmiş olduğunu bildirmiştir. aynı şekilde, 9 temmuz 1919 tarihinde diyarbekir vilayetine çekilen şifre telgrafla mustafa kemal paşanın azledilmiş ve harekatının merdud, verdiği emirlerin reddi gerektiği vurgulanarak, erzurum kongresi'nden maksadın ne olduğuna dair, acele bilgi verilmesi istenmiştir.
gelişmelerden son derece endişeye düşmüş olduğu anlaşılan damat ferit hükümeti, "müdafaa-i millîye ve redd-i ilhak cemiyetlerinin çalışmalarına asla yardımcı olunmayacağını ilan etmiştir. mustafa kemal paşa kastedilerek, bazı ordu müfettişlerine verilen yetkilerin, memleketin selamet ve asayişinin sağlanmasına ait tedbirleri almak olduğu hatırlatılarak, direniş gösteren komutanlara karşı mülkî ve askerî kuvvetlerin birleşmesi gerektiği belirtilmiştir.
iç işleri bakanlığı, 17 temmuz'da van ve 21 temmuz'da da bitlis, hüdavendigar, ankara ve sivas vilayetleriyle karasi mutasarrıflığına gönderdiği şifre talimatlarla lazım gelenlerin ikaz edilmesini ve etkili tedbirlerin alınmasını istemiştir.
damat ferit hükümeti, içişleri bakanı adil imzasıyla 29 ve 30 temmuz 1919 tarihiyle hemen tüm vilayet ve mutasarrıflıklara gönderdiği şifre telgrafla, mustafa kemal paşa ile rauf beyin yakalanarak derhal istanbul'a gönderilmelerini istemiştir.
istanbul hükümeti ve padişah vahdettinin bilgisi ve isteği dahilinde istanbul müftüsü dürrizade abdullah efendinin yayınladığı bir fetva ile, mustafa kemal ve silah arkadaşlarının (karabekir hariç) idam edilmelerinin dinen caiz olduğu bildirilmiştir. bu hıyanet fetvaları anadoluya ingiliz uçaklarınca atılmıştır. (11 nisan 1920).
istanbul hükümeti ve padişah vahdettinin bilgisi dahilinde toplanan divanı harp (kürt mustafa divanı) mustafa kemal ve silah arkadaşlarını (karabekir hariç) gıyaben idama mahkum etmiştir. (11 mayıs 1920).
ayrıca mustafa kemal paşanın nişanları, madalyaları ve fahri yaverlik rütbesi elinden alınmıştır.
hala saltanatçı kafaların son padişahı temize çıkarmak için tarihten bihaber, saçma sapan hayal ürünü ve kabul etmek istedikleri gibi bir tarihe inanmaları ve bunu savunmaları, atatürk'ün miras bıraktığı ülkeye ve topraklara hıyanetten başka bir şey değildir.
vahidettin ingilizlerin istekleri doğrultusunda göndermiştir.
sanki vahidettin bu mücadelenin başlamasına ön ayak olmuş gibi davranılıyor.
yazık.
atatürk'ün kendi eliyle kaleme aldığı nutukta bu olayın nasıl geliştiği hakkında bilgi verir.hala neyin iddiasıysa...