1990'lı yılların ortalarında politik nedenlerden dolayı Avrupa'ya gitmek zorunda kalan Mikail Aslan, 12 yıl aradan sonra Türkiye'ye dönebildi. Birçok Kürt sanatçısı gibi yurtdışında yaşamak zorunda kalan sanatçı, bir süre önce sessiz sedasız bir şekilde istanbul'a geldi. Bir süre istanbul'da kaldıktan sonra Dersim ve bölge illerine gezi düzenledi. Avrupa'da kaldığı süre zarfında edindiği birikimi Türkiye'de dinleyicileriyle buluşturmayı düşünen Aslan, hayata geçireceği projeler için bir dizi görüşmeler yaptı. Aslan, bundan sonra düzenleyeceği konserlerle de Türkiye'deki dinleyicisiyle buluşacak.
Türkiye'de başladığı müzik çalışmalarını Avrupa'ya gittikten sonra da devam ettiren Mikail Aslan, müziğinde 'Dersim' adı verilen geniş bir coğrafyanın müziğini icra ediyor. Tarihi bir kavram olarak ele aldığı Dersim müziğini, günümüz Tunceli bölgesi ile sınırlandırmayan Aslan, bu kavrama felsefi bir anlam yüklüyor. Kurmanci ve Zazaca'yı kapsayan bu müziği Batı formlarıyla harmanlıyor Mikail Aslan. Müziğinin temelini 'Kılam'lara dayandıran Mikail Aslan, bunların yeni nesillere aktarılmasının gerekliliğini düşünüyor.
Köklerine doğru...
Mikail Aslan, 1972'de Dersim Hozat ilçesinde doğdu. 10 yaşına geldiğinde ailesiyle birlikte Kayseri'ye zorunlu olarak göç eden Aslan, lise öğrenimini burada tamamladıktan sonra 1991 yılında Malatya inönü Üniversitesi'nde Matematik Bölümü'nde okumaya başladı. iki yıllık bir eğitimden sonra politik nedenlerden dolayı okuldan uzaklaştırılınca, hayatına profesyonel anlamda müzik ile yön vermeye karar verdi. Çocukluk yıllarından beri bağlamayla uğraşan Mikail Aslan, ilk bestelerini Malatya'da okuduğu dönemlerde yazdı. Grup Munzur ve Grup Tohum gibi gruplarda çalışan Aslan, 1995 yılında zorunlu olarak Almanya'ya yerleşti. 1999'da kendi ana dilinde solo bir albüm yapma arzusu 'Agerayis' (Dönüş) ile hayat buldu. 2000 yılında kendi müziğini Avrupa sahnelerine taşımak için jazz geleneğinden gelen iki Alman müzisyen Michael Weil ve Dieter Schmalzried ile beraber Ensemble'yu kurdu. Daha sonra aynı müzisyenler ile 'Fırat'dan Tınılar' projesini hayata geçirdi. Projenin otantik yönünü güçlendirmek içinde Cemil Koçgün (Bağlama), Yasin Boyraz (Kaval), Zafer Küçük (Mey) gibi yeni müzisyenlerle beraber oldu. Sanatçı bu proje ile otantik müziğini yeniden işleyip orijinal dokuyu temel alarak özellikle enstrümantal anlamda sınırları genişletmeye çalıştı. Remayise Munzuri şarkısı böyle bir arayış sonucunda ortaya çıktı.
2001 Mainz kentinde iki yıllık hazırlıktan sonra Peter Cornelius Konservatorium'da sınavı kazanarak Klasik Gitar Öğretmenliği bölümünde okumaya başlayan Mikail Aslan, yan enstrüman olarak da saksafonu seçti. 'Agerayis'le yönünü belirledikten sonra geldiği coğrafyanın tarih, mitoloji ve kimliğini işleyen 'Kilite Kou' (Dağların Anahtarı) albümünü 2003 yılında çıkardı. Bu albüm Dersim Otantik Müziği açısından önemli bir noktaydı.
2005 Nisan ayında uzun zamandır hayalini kurduğu, otantik müziğini Senfoni Orkestrası ile buluşturma fikrini hayata geçirdi. 'Connections - Remayıse Munzuri' adlı eser Alman Komponist Gerhard Fischer-Münster ile beraber işleyip, Beethoven ve Bach'ın eserleri ile beraber sergiledi. Bu dönemlerde okuduğu okuldan mezun olan Mikail Aslan, temmuz ayında Miraz (Maya) adlı albümünü tamamladı. Geçmiş kuşaklardan otantik dokuyu miras olarak alıp bunu diğer müzik gelenekleriyle bağlayan Mikail Aslan, ayrıca başka bir Kürt sanatçı Aynur Doğan ile birlikte projesini Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde hayata geçirdi. iSTANBUL