çocukları ziyarete uyku düzensizliği sebebiyle en geç katılmış kişidir. oraya gittikten sonra direkt olarak organizasyona el atmak durumunda kalmış; bunun üzerine ziyaretçi grubu birkaç kola ayrılark farklı farklı yerlerde eylemlerini sürdürmeye başlamıştır. kendisi de çocukların bazılarıyla basket oynamaya kalkmış, ancak bu esnada sırf çocuklara zarar vermeyeyim diye koşmamaya/zıplamamaya vs özen göstermesine rağmen sırf top kapmak için kendine doğru koşup onun iri cüssesine takılıp iki çocuğun yerlere düşüp kendini sakatlamasından kendini sorumlu tutup kenara çekilmek zorunda kalmış kişidir. bu kazalar neticesinde cüssesinin nasıl bir kıvama geldiğini daha bir farketmiş olmuştur. o da yukarda odada çocukları seveyi demiş, fakat bazı çocuklar sakalları sebebiyle bu kişiyi öpmekten imtina etmişlerdir. çocukların bu davranıı iriliğinin yanısıra çirkin br adam olduğunu hatırlamasını da sağlamıştır bu kişinin. çocukların ilgisi doğal olarak en güzel olanlarımızın üzzerinde olduğundan bu kişimiz çocuk yuvasına gidip kendi ilgi bekler noktaya gelmiştir desek yeridir. öte yandan nedense en keyifli zirve, bu ziyaret zirvesi gibi gelmiştir bu kişiye ve düşünür yahu tüm zirvelere katılımcı olarak birkaç çocuk da mı soksak diye. ne de olsa yetişkin haliyle pek de keyif vermeyen ve kendi de hayattan pek keyif alamayan bu kişimiz, sıkıntıları, zorlukları olsa da anı yaşayan ufaklıklar arasında kendi ruhunu kemiren sıkıntıları o anlık da olsa hissetmeyebilmektedir. ama işte ne yazık ki bu kişimiz, bu entry yayına girdiği andan itibaren yine yalnız yine sıkkın yine bıkkın olacaktır ve bu sendrom en azından kısa vadede ortadan kalkabilecek gibi gözükmemektedir; hatta bu can sıkıntısı halini bu kişi kendisinin kaderi olarak görür hale gelmiştir...