divan edebiyatını çok sevmeme karşın,
1500 yılında on binlerce masum sünni'yi sırf kendini mehdi ilan ettiğinde onlar buna inanmadı ve onlar kızılbaş olmadı diye şehir merkezlerinde kaynar kazanlarda yakan acımasız bir zavallıdır.
onun hayatı çaldıran savaşından önce ve sonra olmak üzere ikiye ayrılır.
yaptığı bu mezalime dur diyecek tek kul yavuz sultan selim'dir. ve bunu bildiği için sözde mehdi haremini sarayını toplamış köşe bucak sultandan kaçmış, sünnileri öldürmeye, onların kafa taslarını yüzüp kafataslarından şarap içmeye devam etmiş, ve sultan selim ve ordusu köşe bucak onu ararken, o padişah ve askerlerinin geçtiği yerlerdeki tüm nehirleri gölleri zehirlemiş, toprakları zehirlemiş, meyveli ağaçları kestirtmiştir ki sultan ve askerleri açlıktan ve susuzluktan ölsün... daha ömrü bitmeden sözde savunuculuğunu yaptığı hz. alinin susuzluktan ölen oğlulları hasan ve hüseyin'in katilleri sünnilerdir dediği kendi din kardeşlerine aynısını yapmış gaflete düşmüş aciz bir kuldur. en sonunda yüzleşmek zorunda kaldığı yavuz sultan selimle çaldıran savaşında ordusunda sırf sultanı yenmek uğruna 7 8 yaşlarındakı kız cocuklarından gebe kadınlara dek ne kadar kişi varsa savaştırmış, masum onlarca insanı, sultanı ve onun dev ordusunu yenemeyeceğini bilmesine karşın ölüme sürüklemiştir. çaldıran savaşından bir korkak gibi kaçmış ve karısını da savaş meydanında bırakmıştır.
daha haremine sahip olamayan bir insanın kendini mehdi ilan etmesi de ilginçtir...
sultan onu satrançta da, savaşta da yenmiştir... çok sevmesine rağmen bir korkak gibi savaş meydanında bıraktığı karısı taçlı ise yavuz sultan selime aşık olmuştur lakin sultan ona elini dahi sürmemiştir.
ayrıca bir rivayette savaşması için kızıştırdığı sultana methiyeler düzdüğü kışkırtıcı mektuplarından birinde at pisliği de göndermiş, padişah ona ulaklar aracılığı ile bal göndermiş ve
- herkes karşısındakine kendi yediğinden ikram eder, sen bize at pisliği göndermişsin biz de sana yediğimiz baldan ikram ediyoruz.
buyurmuştur.
tüm bu kötü şeylere ragmen şah ismailin tek iyi olduğu nokta şairliktir. hıtai mahlasını kullanarak sürekli şiirler yazar.
fakat çaldıran muharebesinde aşık olduğu karısını bırakıp kaçmasının üzerine düştüğü gafletin acısı ile kendini şaraba vermiş ve hata yaptım ben diyerek mahlasını hatai olarak değiştirmiştir.
ve alkolden hayatını yitirmiş, erdebil'e gömülmüştür.