yavuz sultan selim

entry1629 galeri
    477.
  1. bir osmanlı sultanı, bir türk atası, bir devletli, bir halife, yüce bir şair,-selimi- yüce padişah ve kendince 'aciz bir kul' olmasının yanısıra yeryüzüne gelmiş en merhametli insanlardan biridir. rivayetlerde ve belgelerde öfkeli, sinirli, celalli olduğu söylense de ona ne kulları kıyabilmiştir ne de tarihçiler, merhamettir kalbinin en büyük sahibi, ölürken dahi merhametine yönelik cümleler çıkar ağzından.

    50 yıllık ömrüne çok şey sıkıştırması gerektiğini bilmiştir. çünkü hayatında yaptığı tek hata onu bütün ömrünce yiyip bitirmiştir, babası bayezit, yaşlanmış devlet işlerinden elini çekmesine karşın, tahtı bırakmamıştır. bu da milliyetçi duyguları ve fetihçi arzularını körüklemiş babasını tahttan indirmiştir ve babasına 'öfkeme yenilip göğsünü elimle ittim' dediği söylenir. dakikasında pişman olmuştur bu yaptığına yalnız yapılan yapılmıştır bir kez.
    babası asıl hatalı olmasına karşın gönlü kırılmıştır bir kez. trabzon şehzatesi devlet-i al-i osmaniyye'nin başına padişah olduktan sonra dahi babasını üzmüş onun ahını almış olduğunu bilir babası oğlu göğsünden kendini ittiğinde:

    - ilahi oğul beni berbat edip tahtımdan ettin, dilerim allahtan sen de berbat olup genç yaşta 'şir pençeler' elinde gidesin.
    buyurmuştur.

    yavuz bunun üzerine
    -baba ahı tutar o yuzden genç yaşta devletim için elimden geleni yapmalıyım
    der.
    ve mercidabık ridaniye savaşları tebriz ve mısır fethinin yanı sıra acımasızlar acımasızı şah ismail'in kendini mehdi ilan edip kızılbaş alevilerinin başına geçip, masum sünnileri kent meydanlarında kazanlarda yakarak öldüren, gelmiş geçmiş en gaddar müslümanı da tahtından etmiştir.
    (bkz: çaldıran savaşı)
    şah ismail'in tüm bu mezalimlere imzasını atmasına rağmen sultan onun ülkesine yine merhamet etmiş hiç bir kızılbaşı da şah ismail'i de katletmemiş onun haremine el sürmemiştir.

    lakin bilir ki genç yaşta şir peçeler elinde ölecektir.
    şir pençeyi kendince, bir aslan pençesi diye yormuştur hep. bu fikri yine aklına nüfuz ettiği sıralarda macaristan seferinde iken çadırlarını aslanlar basmış ve onlarca aslanı askerleri ile birlikte öldürmüştür.
    babasının şir pençe ahı aslanlar değildi demek... ömrü ne yazık ki bu sırrı çömeye yetemedi. şah ismaille tutuştuğu çaldıran savaşında aşık olduğu bir güzelde idi gönlü, aşkın pençesinde iken, aslan pençeleriyle boğuşmasından kısa bir süre sonra sırtında önemsemediği bir sivilce çıkmıştır. ne varki önemsemediği sivilce, çağında dermanı olmayan kan çıbanıdır ve illetin bulaştığı kimseyi hayatta çok tutmazdı. doktoru padişahın yanına gelip teşhisini koyduğunda:
    - devletlim bu çıbana hekimler dilinde şirpençe denir.
    buyurmuştur.
    padişah da ateşler ve şirpençeler içersinde yatağa düştükten bir kaç gün sonra kendi yasinini son kez abdest alıp dinlerken vefat etmiştir.

    --spoiler--
    edit: kulağında inci bir küpesi vardır ölümünden bir kaç ay evvel o inci küpeyi çıkartmış yerine, sahiplerinin kölelerine taktıkları halka küpelerden takmış,
    - ben de rabbimin bir kölesiyim demiştir.
    --spoiler--

    --spoiler--
    edit: bir takım tarih okumazlar yavuz sultan selim'in türkçeyi kullananları katlettiğini, türkçeyi konuşmadığını ve yasakladığını söylemiş ve bunun üzerine delil olarak diğer ülkelerin önderlerine farsça arapca mektuplar yazdığını söylemişler, evet padişah diğer ülke önderlerine onların dilinde mektuplar yazmıştır lakin bunun tep sebebi ona mektuplar yazar ülke önderlerinin mektupları padişahı övmek amaçlı onun kendi dili olan türkçe dilinde yazmaları üzerine padişahın da bahtiyar olduğunu bildirip onları da onure etmek amaçlı onlara kendi dillerinde cevap vermiştir. bu o ülkeler açısından osmanlının da osmanlı padişahının da hafife alınmayacak derecede hem stratejiye hem de ilim irfan ve kültüre sahip oldukları manasına gelirdir.
    --spoiler--
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük