uykusuz imza günü vesilesiyle daha da mutlu etmiş etkinlik.
her zamanki gibi çok kalabalıktı.
kalabalıkta aklımı yitireceğimi sandığım anlar dışında müthiş eğlenceli geçti. çizerlerle sohbet edebilmek için 3 saat beklemek ve sonunda 2 kelime bile edememek gibi sonuçları olsa da çok güzeldi. sırada beklerken aynı fikirleri paylaştığın, ortak zevklerinin olduğu insanlarla tanışmak bile yetebiliyor aslında. yorgunluktan ölmene rağmen sohbet muhabbet sayesinde unutuyorsun ayaklarının ağrısını bazen. duvarda yazan, o yollardan geçmiş insanların karaladığı, son 7 metre yazısını görünce bir telaş kaplıyor ve tekrar geri dönüyorsun gergin bekleyişe. "fotoğrafı kim çekecek, ne desem, ne konuşsam"ı planlıyorsun. ama bir anda geçiveriyor, diyemeden. hani asosyaliz ya, cesaret meselesi.
ve bence asosyellerin kendi arasında sosyalleştiği bir ortamdır, kitap fuarları ve imza günleri.