4 yaşında babamı kaybettiğimde ağlayamadığımdan beri en yakınım ölse dahi ağlayamıyorum ben. hani demiş ya şair: "sizin hiç babanız öldü mü? benim bir kere öldü" diye, ben o bir kere için ölümden, tanrı kavramından, çevremdekilerden ve bağnazlıklarından soğudum. 20 yıldır babam yok benim ve tanrı bu duruma kader adını veriyor. ailem de kabulleniyor. çevredekilerin her söylediklerini onayladıkları gibi. geçen sene genç yaşımda canım babaannemin cenazesini adam boyunda bir mezarın içine girerek, üstüme topraklar atılmasına aldırmadan(bi çeşit ölerek) defnettiğimde çevredekiler benimle gurur duymuşlar. ertesi gece yalnız başıma içtiğimi görmüş aynı çevredekiler ve beni kınamışlar. o günden beri inadına deviriyorum kadehleri. önce hep cenazeme içiyorum sonra hayal meyal gülüşünü hatırladığım babama, sonra ne gelirse aklıma ama en sonunda hep babaanneme içiyorum.