bu konu cidden bir ara çok kafama takılmıştı. benim gibi algı düzeyi çok yüksek bir insan bile bu canlıyı anlayabilmekte zorlandı, düşünün. soluğu usta bir empat'ın yanında aldım. günlerce çalıştık ettik ama çözemedik.
ulan bir de sürekli aynı oyunlar dönüyor ya. 500 yıl önce yazılmış bir oyunu hala ısrarla ve inatla oynamanın mantığı ne arkadaşım? veya bundan hala zevk alabilmek, alkışlayabilmek nasıl bir zihniyetin ürünü. bilen varsa açıklasın.
bunlara rağmen hala "tiyatroya ülkemizde ne yazık ki yeterli ilgi gösterilmiyor. bu kafayla ilerleyebilmek gerçekten zor :/" tarzında yorum yapmıyorlar mı, ne yapacağımı şaşırıyorum. aynı sahne, aynı oyun, aynı tripler. hepsi çekilmez hepsi dayanılmaz.
bu ülkede tiyatrolar ve tiyatro alkışlayanlar oracıkta yakılmalı. zaten hepsinde bir sahnede ölmek arzusu var ki sorma gitsin. en azından son isteklerini yerine getirelim. bu sefer de küllerinin boğaza dökülmesini filan isteyip öldükten sonra bile bu dünyayı kirletmeye çalışır bu yauşaklar.