zor süreçlerden geçen bir teklifti aga, lisede yaşadığım bu deneyim geleceğimde kara bir leke gibi durmakta, beni gülümsemelere, hatta kahkahalara gark etmektedir halen.
jaleydi denek kızımızın adı. sarışın, uzun boylu, yeşil gözlü bir hatundu. tipik trakya kızı işte. bendenizde o aralar şiir miir, duygusal ergen tripleri kokan yazılar yazmaktayım. cümle piçi reddeden jaleyle biz çat pat muhabbet etmeye başladık bir ara. hatun ceylan gibi bakıyor benim yazdıklarıma, bense ceylan yavrusu gibi siniyorum köşelere, ulan yazılsana, orada yazdıklarının onda birini söylesen kafadan okulun en güzel ilk üç kızından biri olan jaleyi koluna takacaksın, eşşoğlusu!
ama ne gezer...
neyse aga, bir arkadaş birgün jale denilen ahu-il dilbere bu bizim yazar kılıklı herif senden hoşlanıyor jale dedi! hadi buyur! jale şok oldu, ben daha bir şok oldum. bahçeye çıktım. jale de peşime... işte olay burda koptu sevgili hacılar, hocalar, arkadaşlar ve bilimum bacılar:
salak ben: sb
ahu jale: aj
aj: karatekir, doğru mu uğurun dedikleri?
sb: evet cağle, ben senden hoşlanıyorum, seninle çıkmak istiyorum. benimle çıkar mısın? *
aj: ya tamam, ben de hoşlanıyorum da senden, sen beni neden seviyosun ki? *
sb: * ya ne bilim cağle ya, böyle iyisin, hoşşsun, sağlamsın, bi yamuğunu görmedim hiç, adam gibi kızsın işte!
aj: yaaağğ, demek öyle. neyse, ben bi derse gideyim bari, hoca gelir birazdan.
sb: ıı şeyy, beraber şeytseydik...
olmadı abilerim ablalarım, o zamanların parasıyla 500 bine gitti tüm düşlerim sanki, berabe değil flört ederek çıkmayı, yürüyerek derse bile çıkmadık o ahu gözlü cağleyle. tabi şimdilerde oha lan deyip gülüp geçiyorum da, pek bi malmışım lan sözlük.
