mecburiyetten okuduğum kitap.
ilk başta kapağına, kalınlığına, yayın grubuna bakınca ilk başta bende grange kitabı zannettim(zannetim sadece korkma). fakat kitabı okumaya başladıktan sonra üstüme acayip bir sıkıntı bulutu çöktü(mevlana veya şemsden kaynaklanan bir sıkıntı değil bu, daha teknik). bilmiyorum ama kitabın sayfalarını içimden pekte gelmeyerek okudum. ama itiraf etmeliyim bazı bölümleri güzeldi, fakat kitapda ahmet ümit'in zorlayarak bir üslup oluşturma çabası açıkca gözüküyor. yani bence kitabı akışı haline bırakıp yazsaydı daha güzel olurdu. ayrıca o kitapda ki kimya karen greenwood kitaba iticilik sağlayan bir karakter. ben bu yazarlara bunu bir türlü anlatamadım, kardeşim eğer bir kitap yazıyorsan ana karakterinin çoğu insanda bir iz bırakır olması gerekir. fakat ben bu kitapdaki ana karakterin çok az insanda bir iz bıraktığını düşündüğümden karakterde hikayeside benden uzak olarak gözlerimin önünde geçip gitti.
ayrıca, kitapda mevlana'nın ve şemsin ilahi aşka ulaşmak için uğraştıklarının anlatılması o dönemin kitabın bazı yerlerinde anlatılması güzel. fakat genel olarak ben kitabı elif şafak'ın aşk kitabına benzettim. o kitapda hem karakterleri hemde olayları bakımında ahmet ümit'in kitabından kat kat iyiydi bence. belkide o konularda okuduğum ilk kitap olması sebeiyle böyle bir hisse kapılmışımdır, bilmiyorum...
sonuç olarak kitabın konusu biraz eksik ve heyecansız... daha güzel olabilirdi. yani: elinizde daha iyi bir kitap yoksa okuyun...