yeni bir arkadaş ile tanışırsınız gayet iyi anlaşırsınız, biraz zaman geçtikten sonra siyasi düşüncenizin uyuşmadığını öğrenirsiniz.
-lan sen tayyipçimisin yoksa?
-yok olm ben sadece adamın iyi yaptığı şeyleri söylüyorum.
-konuyu saptırtma lan. işte tayyipcisin buraya kadar olm iyiki daha fazla samimi olmadık.
yada;
-lan ben senin chp ci olduğunu bilmiyordum şoklar içerisindeyim nasıl savunuyorsun bunları?
-asıl sen nasıl savunuyorsun akp yi? hiç değilse bizimkiler ülkeyi satmadı amerikaya.
-tayyip satarken yanındamıydın olm sen? dışarıdada usa bayrağı dalgalanıyor zaten.
bu gibi diyaloglar yaşarsınız ve yeni arkadaşlığınız orada biter. başka hiçbir düşünce önemli değildir. türkiye de sadece siyaset görüşü insanları ayırır nedeni ise bir tarafın komple dinden uzak özgür bir yapıda olması diğer tarafta dini esas alan özgürlüğü biraz kısıtlayan bir taraf olması. insanlar dine bakarak parti seçiminde bulunurlar. partilerin milletvekilleri yaptıkları işler hiçbirşey önemli değildir. akp li birine sorsanız neden oy veriyorsun bu partiye diye adam nedenini bilmez biraz düşünür ve temelinde dini bulur veya aynı adama sorsanız chp ye neden oy vermiyorsun diye hemen diyecektir dinsizlere oymu vereyim. bu durum iki taraf içinde geçerlidir . bu yüzden türkiyede büyük bir gruplaşma vardır. tabi bunun yanında dine bakıp parti seçiminde bulunmayanlarda vardır (bkz: sinan çetin).
siyasi görüşüne bakmayıp gayet iyi arkadaş olanlarda vardır. ama böyle birşeyin yaşanması için iki tarafında bunu istemesi lazımdır yoksa sabahtan aksama kadar birbirlerini ikna etmeye çalışırlar.