ben bu yazıyı sana yazdım

entry31065 galeri video218
    5669.
  1. sensiz ankara
    hiç olmadığı kadar soguk
    yaşadığımız mevsim
    en sıçak mevsim olsada
    ve güneş hiç bu kadar
    yakmamımıştı yeryüzünü
    ama ankara bu gece
    hiç olmadıgı kadar soğuk
    ve içinde yaşadıgımız ay
    cehennem ateşi diye tabir
    edilen ağustostan önceki ay
    haziran
    ama ankara soğuk

    kimsenin gittiğinden heberi
    olmayaçak
    ne dilenen mavi gözlü
    dilenci çocuklar
    nede mitinglerdeki
    solcular
    daha cok kişinin haberi yok
    ve olmayacak
    yüreğin sızlamasın diye
    onları saymıyorum
    deli bir kız gibi koştuğun
    kaldırımlarıda var
    seni bir deli kıza benzetim
    özür
    sen zaten delisin
    sana bir teselli deli kız
    seni unutmayan biri var
    ben

    bilmiyorum seni ne kadar daha
    yüreğimde taşırım
    ama yüreğim bu gece
    hücresine kadar
    sana çalışmakta
    gecenin bir yarısı
    şu milyonluk ankara"da
    seni düşünen
    senin olur olmaz hallerine
    tebessüm eden
    biri var
    bil bakalım kim
    bildin ben

    ah vedalaşmak ne zor
    bende bütün şairler gibi
    vedalardan nefret etsemde
    en verimli toprak
    veda mevsiminde
    hele birni zaman içinde
    kaybedeceğini
    anladığın zaman
    o yürek en verimli toprak olur
    duygular için
    zamana meydan okuyan
    duygular
    yeşerir
    o toprakta
    ve sana küçük bir
    not
    ben şairliğe heves olsun diye değil
    senin için içimden gecenleri
    sansürsüz yazıyorum
    rütüğe inat olsundiye değil
    senin için sansürsüz
    tulin

    vallahi tulin
    gecenin bir yarısı
    hiç bir sevgilin bu zahmete katlanamazdı
    gerçi anlattığına göre
    biri senin için
    intihar etmeyi denemiş
    ama ölmemiş
    kısmetse bir dahaki sefere
    şaka yaptım
    sen kimseyi öldürme
    en azından dene
    yüreğime bir sızı attı
    benim için intihar etmeyi deneyen biri olmadı
    sen sanmıştınki bu sızı
    vedadan kaynaklanan sızı
    yanıldın
    yanılttım

    bilmiyorum beğenirmisin
    beğenmezmisin
    bu yazdıklarımı
    ister beğen ister beğenme
    bana hissettirdiğin bu
    felsefik olarak özetlersek
    suje ile obje arasındaki
    ilişki
    bu aralar felsefe okyorunda

    tulin
    sana veda etmek istiyorum
    duygularım tusunami
    önünde ne cudi ne ağrı
    durabilir
    ve kalem
    gecenin bir yarısı hiperaktifleşti
    biraz daha konuşmalı
    biraz dah dertleşmeli
    ve birazda dedi kodu yapmalı
    keşke seninle tanıştığımızda
    sen kasiyer olsaydın
    şimdi yüzünde bir gülümseme belirmiştir
    neyse sen kasiyer olsaydın
    kesin sana asılırdım
    biliyorsun
    fişleri kasiyerler keser
    kasiyerleride ben keserim

    tulin
    senden bahsetmem gerekirken
    kendimden bahsetmeye başlamışım
    ne kadar ayıp
    ama sen olmasaydın ben kendimden bahsetmezdimki
    yine burda sanırım işin içine
    biraz felsefe giriyor
    başlıyorum felsefe yapmaya
    bir şey hem kendisi hem başkasısıdır
    değişen niteliğine göre
    bu felsefe baya işe yarıyormuş

    bir veda mektubunda felsefemi yapılır
    benim açımdan sorun yok ta
    sen anlamazsın
    yoksa bu gece platon sokrates
    yanımda dut yemiş bülbüle döner
    birini kaybetmeye başladım
    ondan

    tulin
    gercekten özelsin
    özeldin
    ve özel kalacaksın
    yine bir ama yla
    kendini fazla özelleştirme
    biliyorsun koministim
    özelleştirmelere karşıyım
    her şey kamunun olmalı
    kamunun yararına çalışmalı
    gülümse
    me
    sen hariç
    ben senin bir fabrika olmadığınıda biliyorum
    hele kamu iktisadi teşebbüsü olmadığınıda biliyorum
    sen tulin sin

    tulin
    vallahi ağlayasım geldi
    ama ben hiç ağlamadım
    eskiden gurur olsun diye
    şimdide gercekten ağlayamıyorum
    desemki
    sigaradan sonraki en kötü alışkanlığım
    ağlayamamak
    üzgünüm seninde şansın yok
    ağlatamadın
    gozlerim doldu
    kim soğan soyuyor ya gecenin ikisinde
    bu ne terbiyesizliktir ya
    giyindirin soğanı
    ortalık ahlaksız dolmuş
    vallahi tulin gecenin bir yarısı
    yapapileceğim en iyi espiri bu

    tulin
    umarım bunu okuduğunda kalbin hala çalışıyordur
    yanlış anlama
    sana ölü muamelesi yapmıyorum
    ritim bozukluğuna dikat
    ya hep slow
    yada hep action yaşa
    burasıda iğrenç oldu
    gecnin bir yarısı
    idare et
    nasıl veda mektubu ama

    tulin
    seni hiç unutmayacağım
    birde tutunamayanları unutmayacağım
    bide büyük iskender i
    hatırlatayım küçük ikenderin
    mahkeme kararıyla yaşını büyüttüm
    yakında askere gönderecem
    bi de şu tutunamaynları bi daha okuma
    yazabiliyorsan
    ikinci hatta üçüncü cildini yaz
    ama okuma
    yeter
    ritmini bozdun vallahi

    tulin
    şu anda salonun kapısı
    rüzgar yüzünden çarpıyor
    kalkamıyorum
    ne yüreğim el veriyor
    ne kalem bırakıyor
    sende biranlığına
    ayrılmaya
    gerçi
    çarpan kapı olsun
    uyanan güven olsun

    tulin
    işte beklenen final
    hoşca kal
    0 ...