-odamda yalnız kaldığım an direk paranoyalar beynimi yiyor.
-hiç bir yere yalnız gitmeyi sevmem(bakkal, alışveriş, okul..)
-kalabalık bir ortamda yalnızsam düşünmekten çıldırıyorum.
-üste yazdıklarımda ''yalnız'' kelimesini ''yanlış'' yazıcam diye çok korktum.
-eğer bir gün ölürsem gelişmeler kutucuğunda öldüğüm yazmayacak çünkü beni kimse tanımıyor. öleceğime değil orada öldüğümün yazmayacağına üzülüyorum.
-bursa ve istanbul arasında sıkışıp kaldım. oraya gitsem olmuyor burda kalsam hiç olmuyor.
-sevgilimin düzelmeme yardımcı olduğunu sanıyordum, meğer onu düşünmekten kendimi düşünmeyi unutmuşum ve bu maddeleri sıralarken bunalıma girdim.
-ah bu ben şarkısını 8. kez dinliyorum. bunu hep yapıyorum.
-buraya yazılan bir kaç entry den cesaret alarak söylüyorum ki ; yazdıklarım artılanınca çok mutlu oluyorum dönüp dönüp beğenilen entry mi okuyorum, eksilenince de ciddi bir üzüntü yaşıyorum. *
-bir gün ''it's gonna be legen.. wait for it.. dary. legendary!'' diyebileceğim bir an yaşamak ve bu anın videoya çekilmesini istiyorum.
-lise bire giderken kırtasiyeden bir sürü defter aldım ve tahminimden fazla tuttu kadın tanıdık olduğu için 5 lirayı sonra getirmemi söyledi ve unuttum. hatırladığımda da kırtasiye kapanmıştı.
-bir mağazaya tek gittiğimde ürünlere bakarken bir görevliyle gözgöze geldiğimde beni hırsız sanmasından korkup hemen çıkıyorum oradan.
-yine mağazadan çıkarken o cihaz öter diye çok korkuyorum. bir kere arkadaşlarımla gittiğim bir alışveriş merkezinde her mağaza çıkışlarında makina ötmüştü. sonra teknosa da çantalarımızı aradılar. o sırada çantama yanlışlıkla bir şey düşmüş olduğunu düşünüp ordan kaçmak istedim.
-annem aklıma her geldiğinde ağlıyorum ve cumartesi günü beni ziyarete geleceği için çok mutluyum.
-bu kadar uzun yazdığımı gördükten sonra insanlar ''bu ne ya öf upuzun yazmış'' der diye üzüldüm şimdi o sebeple bitiriyorum yazmayı.