çok partili siyasal yaşama geçişten bu yana ( halk iradesine tedbir konulmadan ) yapılmış tek siyasal seçimde dahi iktidar yeter çoğunluğunu elde edememiş bir partidir, chp... bu nedenle kendi kendilerine çok yakıştırdıkları o, "devleti kuran parti" tabiri dahi iç acıtacak kadar havada kalır.
bu parti ve kurucu kadroları hayata, halka ve siyasi sorunlara bakışlarında, ittihatçı genlerinden kaynaklanan ideolojik bir deformasyonla malüldür... tek millet, tek dil, mutluluk ön koşullu milli kimlik dayatması... ve hatta her sabah okullarda daha bebe sayılacak çocuklara "-varlığım armağan olsun" telkini, sizce, halk indinde ne tür bir nihai siyasi iradeye neden olurdu?
chp, "derin bağlantıları ile kemikleşmiş" bir bürokrasinin ve siyasi derin otorite eliyle ( yağma, talan ve azınlıkların giderilmesi ) zenginleşmiş bir "çakma bujuvazinin" (özünde mhp ile birlikte tam faşist partiye taban oluşturacak şekilde küçük burjuvazinin) partisidir. bu da iyimser bir yaklaşım ile en kalıcı oy oranı olarak seçmen kitlesinin %20'sine tekabül eder. yani bu parti halkı ile yakın değil uzak olmayı tercih etmiştir.
hülasa; onca "bidon kafalı" ve "göbeğini kaşıyan adam" başka nasıl, rahmetli T.özal'dan bu yana, siyasal tercihini, ısrarla, statüko erki bürokrasiye ve derin devlete inat başka partilere yönelik yapsın?
