trakyalıların dışarıda olanları önyargıdan hep çekmiş kimselerdir. Buna göre Trakya sınırından itibaren marketlerde su satışı yasaklanmıştır, bira, rakı, şarap içer insanlar. insanlar günün yarısı içer, yarısında da sızar.
Ata Demirer'in senaryosunu yazıp Özge borak ve Demet Akbağ ile oynadığı Eyvah Eyvah ve Eyvah Eyvah 2, trakyanın içine belki çok trakyalı'dan daha iyi bakan bir film. içinde kötülüğü olmayan, kalbi 9/8 atan eğlenceli insanların dünyasına götürüyor bizi.
Çanakkale'nin bir köyünde yaşayan Hüseyin Badem, annesi vefat etmiş, babasından ise habersiz yaşayan, geçimini düğünlerde çalgıcılık yaparak sağlayan çok temiz bir insandır. Köyün sağlık ocağına yeni gelen hemşire müjgan'a abayı yakan hüseyin, çekingenliğini aşarak ona ulaşmaya çalışır. Diğer yandan babasını bulma çabaları onu istanbul macerasına sürükler. istanbul macerasında barlarda şarkı söyleyerek geçimini sağlayan firuzan ile tanışır; bu arada babasını bulmuştur. Babasını bulup köye döndüğünde ise başka bir baba müjgan ile arasına girmiştir. "kızını serbest bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya" diyen baba, müjgan ile hüseyin'in ilişkisine sert bir biçimde karşıdır. ama bu böyle mi kalacaktır?
Eyvah eyvah serisi, Türkiye'nin birçok yerindeki "Trakyalı kültürü içmeden ibarettir." kanısına karşı çıkan güzel bir film olmuş. Esnafın, halkın konuşması, düğünlerdeki adetler vs. filmi zenginleştirmiş kısa süre yer alsa da.
genel olarak eğlenceli giden filmde dram sahnelerine geldiğinizde ise gözyaşlarınıza hakim olamayabilirsiniz. kısacası ata demirer, sinema kalitesi açısından da içerik açısından da çok başarılı bir iş başarmış. Kendisine Trakya insanı teşekkürler etmeli bu yüzden.
