"düşünce suçundan söz etmek anayasaya
aykırıydı. benim de suçum bu kadar olsun, razıyım, dediler.
birbirlerine. papazlar hakkında müstehcen fıkralar anlattılar; kendi
adamlarına sahip çıksın önce; önce dinini yayanlara söz geçirsin de,
dediler ondan sonra... sonra hilmi onları bara götürdü. iyi
olamadık ,bari kötü olalım, dediler.
babana söyleseydin,freudu yaratmasaydı ,dediler. ikiniz de
yahudisiniz; birbirinizden utanın, dediler. yavrum senin adın hülya
mı ? dediler.bacakların ne kadar güzel,dediler. bu barda çalışan
maria magdalene diye bir kadın varmıs? dediler. kadın anlamayınca yüksek
sesle güldüler. terden sırılsıklam oluncaya kadar dansettiler. sabaha
kadar içtiler. yolda eve giderken birbirleriyle kavga ettiler. selim
düştü, ayağı burkuldu.
bir hafta yattı evde, şiş ayağı üstüne basamadığı için.(ötekilere
bir şey olmamiştı.) içkiyi bırakmaya karar verdi. durmadan incil
okudu. can sıkıntısıyla günler geçti. sonunda dayanamad; oturdu, isaya
kısa bir mektup yazdi;"