planlama ve organizayon iyi yapılmazsa varlığı olmayacak kavramdır aynı zamanda.
roma lejyonlarının lojistik hesaplarına göre bir asker her gün en az 1,3 kilo tayına ihtiyaç duyar. on günlük makul bir süre için yanına alacağı tayını ve silah ile zırhı ile birlikte 36,3 kilo taşıyabilir ve günde 20 km yürür. yani yiyecekleri tükenmeden 20 km yürür. bir yük hayvanı ise 9 kilo yiyip 113,4 kilo taşır. detaylı hesaplara girmezsek optimum durum 2 at 1 asker durumunda olur ve 10 günlük yiyecek stoku ile 290 ile 480 km arası yol alırlar. yolu düz varsayar ve araba kullandırırsak gidiş-dönüş 640 km yapabilirler(6 günde bir kez atları dinlendirmeleri gerekmesi, azalan verimler yasası gibi detayları atlıyorum). yani 320 km sonra erzak takviyesi olmazsa geri dönmelidirler.
ama kiev'den kırım'a gidip dönmek 965 km, pekin'den dış moğolistan'a ise 2574 km'dir. bu yüzden çinliler kuzeye bir depo kurmuş ve sefer sırasında oradan çıkan arabalar ile ordunun buluşması sayesinde ordunun alabileceği yolu uzatmışlardır. buraya kadar planlamaydı.
gelelim organizasyona; 1410 yılında pekin'den bir ordu çıktı ama depodan arabalar buluşma noktasına zamanında gelemediğinde felaket oldu. büyük iskender de aynı planlama ile donanması ile yola çıkan erzak ve ordusunu buluşturmak istemiştir. ama donanması buluşmaya gelmediğinden gedroisa çölü'nde (belucistan) neredeyse ordusunun tamamını kaybetmiştir.
çünkü açlık, susuzluk dışında bir orduyu en hızlı şekilde yok edebilecek düşmandır.