insan kanındaki cıva miktarının aşırı artışına bağlı olarak, cıva bileşikleri zehirlenmesi şeklinde ortaya çıkar ve belirtileri; uykusuzluk hali, reflekslerde yavaşlama, yürümede dengesizlik, unutkanlık, baş dönmesi ve mide bulantısı şeklinde görülür.
cıva, canlı organizmalar için yüksek toksik etkiye sahip, ağır metaller sınıfından bir elementtir. dünya sağlık örgütü, insan kanındaki cıva miktarının, 0.001 mg/lt'nin üzerine çıkması durumunda, başta beyin hücrelerinin ölümü olmak üzere, hafıza ve refleks kayıpları, merkezi sinir sistemi tahripleri, felç, yüksek ölçekte böbrek ve karaciğer harabiyetlerine bağlı ani ölümler gibi ağır tıbbi vakalara neden olabileceğini belirtmektedir. anne karnında aşırı dozda cıva alan bir çocuğun ise, kromozom yapısı bozulmakta ve özürlü doğumlar gözlenmektedir.
hastalığa adını veren, japonya'nın güneyinde bir sanayi bölgesidir. bu bölgede yer alan bir kimyasal madde üretim tesisinden denize verilen cıvalı atık sular, denizlerde yaşayan ve balıkların en önemli besin kaynağı planktonlar tarafından soğrularak önce balıklara, sonra bu balıklarla beslenen insanlara geçmiş, kayıtlara göre; 68'i ölümle sonuçlanan 370 zehirlenme vakası tespit edilmiştir. bölgede yaşayan ve olayın gerçekleştiği tarihte hamile olan yüzlerce kadının dünyaya getirdiği çocuklar ise bu hastalığa yakalanmış halde doğmuşlardır.