distopik filmler

entry9 galeri
    8.
  1. liste içerisinde 50. sıradan başlayarak filmleri kısaca değerlendirdiğimizde equilibrium, "ehh işte" denilebilecek bir film. distopik filmlerde düşünsel altyapının, felsefenin, derinliğin biraz daha fazla olması gerekmektedir. bu anlamda equilibrium ekşın filmlere yakın durma anlamında zayıf kalmaktadır. ama özellikle 2. yarısı itibari ile tamamen bir aksiiyon filmine dönüşüyor. yine de izlemeyin demiyorum.

    49. sırada yer alan "one point 0" ise gerek atmosferi gerekse verdiği örtük politik mesajlarla 49. sıradan çok daha yukarılarda yer almayı hak eden bir film kanımca. yalnızlık, güvensizlik, paranoya ve çıkışsızlık duygusu çok iyi verilmiş. mutlaka izleyin derim.

    48. film olan "starship troopers"ın ise bu listeye neden alındığı konusunda hiçbir fikrim yok. amerikan bayrağı kullanılmamış olması dışında tipik bir hollywood aksiyon filminden hiçbir farkı yok. düşünsel derinlik sıfır! yapılmış yüzlerce geyik uzayl istilası filminden hiçbir farkı yok. vasat bir film olarak bile nitelendirilemez. kesinlikle başarısız. otur, sıfır paul verhoeven!

    47. olan rollerball, bize gelecek dünyanın kötümser panoramasını oldukça iyi çiziyor. miadını doldurmuş ulus-devlet sonrası, şirketlerin birer devletmişçesine dünyayı yönettiği ve insanlarının daha fazla şiddet uğruna giderek çığrından çıkan bir ölüm kalım oynuna seyirci oldukları bir dünya resmedilir bizlere...

    46. film olan death race 2000, film olarak iğrenç bir film. görsel bir rezalet adeta. ama filmin düşünsel altyapısına baktığımızda amerika ve amerikanın dünyaya hakim olması karşısında insan hayatının bir yarıştaki puanlar dışında bir değerinin olmaması, direnişçiler ve bu düzeni yıkma çabası anlamında umut verici ve dikkate değer bir yapım. en azından çevrildiği yıl olan 1975 düşünüldüğünde...

    45. idiocracy, aslında tüm dünyanın aptallaşması üzerinden hareket eden bir film olsa da bir izleyici olarak bende oranın amerika olduğu duygusu film boyunca kaybolmadı. yine distopik filmlerin olmazsa olmazlarından şiddete susamış toplumun ölüm oyunlarıyla beslendiği ve fallik sembollerin kullnıldığını görüyoruz bu filmde. yine genel anlamda aradığım derinliği bulamamakla birlikte, sıkılmadan izlediğim bir film olduğunu söyleyebilirim.

    44. strange days, her anlamda başarılı bulduğum bir film oldu. Kathryn Bigelow'u takdir ettim; iyi bir iş çıkarmış. bu filmde de aksiyon sahneleri var ama bu durum rahatsız edici değil. olay 2000 yılına bir gün kala başlayıp son buluyor. amerika'da kaos hakim. polislerle siyahiler ve diğer insanlar arasında amansız bir savaş var. ancak siyahi bir rapçi kurtuluş için bir umuttur. tv'de boy gösterir, insanların ona inanmasını sağlar. bu arada illegal olan bir deneyim el altından kazanç kapısı olmuştur. insanların anıları yaşanırken kaydedilir ve sonra başka insanlar minik dvd'ler içinde satılarak onların da bu anıları yaşamaları sağlanır. bir gün rapçi adamımız bir cinayete kurban gider ve olaylar gelişir... filmin müzikleri de oldukça başarılı bu arada.

    43. logan's run; fena bir distopik dünya çizmiyor ama bazı neden ve niçinlerin verilmemesi rahatsız edici. neden insanlar 30 yaşında ölmek zorunda, bundan kimin ne çıkarı var?! kristallere neden ihtiyaç var?! dışardaki yaşlı ihtiyar neden tek başına ve neden dışarıda falan gibi sorular muallakta kalsa da film yine de izlenebilir. ama kanımca romanı bulunup okunursa, bence daha tatmin edici bir durum söz konusu olacaktır.

    42. "i, robot" gerek işlediği konu gerekse film olarak oldukça tatmin edici bir yapım. bunda isaac asimov'un eserinin söz konusu olması ve filmin yönetmeninin de alex proyas imzası taşıyor olmasının önemi yadsınamaz. 2035 yılında geçen hikayemiz insanlarla onların her işine yardım eden robotların birlikte mutlu bir yaşam sürdürdükleri bir dünya panaroması çizer. robotlar hiçbir şekilde insanlara zarar vermemek üzerine programlanmış olsalar da bir polis bu robotlara hep kuşkuyla yaklaşır ve olaylar gelişir. film robotların insani özellikler ve duygular kazanıp kazanamayacaklarını sorgulamasıyla da dikkat çekiyor. bildiğimiz gibi bu blade runner'da en iyi şekilde işlenmişti daha önce. sonuç olarak "i, robot" sadece türün sevenlerine değil, tüm sinema sevenlere tavsiye edebileceğim türünün başarılı bir örneği.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük