başörtüsünü siyasal çevredetürban olarak yaymış ve bunun bir tehdit olduğunu düşünen anti-islamcı düşünce biçimidir. türkiyede herkes giyimde özgür ama müslüman kesime bu özgürlük verilmemiş. yeri geldiğinde bizim ahlaki değerlerimize aykırı olan giyim türlerini medeniyet ya da çağdaşlık olarak görüyoruz.
ben şunu söylemeliyim ki medeniyet konusunda türkiye avrupa ülkeleri ve amerika nında üstünde, ama baş edemediği bir olay var; başörtüsü. eğer bunu siyasete alet etmeye devam ederlerse bu yara kapanmaz. kişinin dini özgürlüğü elinden alınmış olur, kaldı ki türkiye de dini özgürlük var.
dünya ülkelerinin karşı olduğu islamiyete, kendi dinimize, neden biz de bu kadar karşıyız? türkiyedeki önemli olan bu sorunu şu iki ifadeyle kısaca açıklayabiliriz;
1. islam dinini gerici, irtica olarak gören birinci dereceden beyinsizler.(ben burada laik olan düzen bozulsun diye söylemiyorum ya da anayasal düzen islama uygun olsun diye söylemiyorum -zaten böyle bir şeye benim değil kimsenin hakkı yoktur- dini özgürlük bakımından diyorum). bırakın herkes kendi dinini yaşasın. yeri geldiğinide kendi kültüründen vazgeçen insanlar şimdi de türk kültürü olan başörtüsünün bağlanma şeklinden bahsederler. islamiyeti yaşamak isteyen kişi sadece türk kültürüyle yetinmeyip islam kültürüylede yaşayabilir. buna kimse karışamaz, karışmamasıda gerekiyor.
2. türkiyeye şeriatı getirmeye çalışan 3-5 kendini bilmez insan. bu insanlar sayesinde suçu günahı olmayan kişiler kendi dinini -islam dinini- yaşayamaz oldular. islam dini bunlar sayesinde büyük bir tehdit olarak görünüyor.
işte bu iki farklı düşünce ya da düşünceye sahip insanlar ortada kalmasa türkiyeyi daha aydın bir gelecek bekliyor diyebiliriz. çünkü artık bunlarla uğraşmayıp atatürk ün bize emanet ettiği bu ülkeyi ilerletme yolunda daha fazla vaktimiz olacak.