zeitgeist

entry150 galeri video2
    67.
  1. sistem değiştirmeye çalışan bir kişinin yaptığı anarşistlik. benim gözümden nasıl daha önce 1900'lü yılların başlarında farklı kişiler dünyaya yeni sistemler katmayı denemiş ve sonra yok edilmeye çalışılmışsa bu sistemde kendi çıkarlarını ön planda tutan bir yaklaşım ile o sistem kötü gelin bizimkini kullanın diyorlar. şimdi burada kapitalist sisteme acımasızca (tamam bende sevmiyorum ama) kötüleyip gelin benim yaptığım monopoly'i oynayın derlerse ben o oyunun sahibinden de şüphe duyarım arkadaş. yok venüs projesi güzel bir proje ancak asla kendi sistemi içerisinde yer almayacak bir proje olarak kalacaktır. bu projeye kapitalistler çoktan saldırdılar bile. dünyayı büyük bir kaosa sürüklemeyi hedefleyen bu akım, kan ve gözyaşından başka birşey getirmeyecektir diğer sistemler gibi. çünkü insanlığın olduğu yerde hatta ne insanlığı bu sistemin o çok örnek aldığı hayvanlarda bile açgözlülük ve bencillik hep vardı, her zaman var olacaktır. bunu değiştirmeye çalışmak inanın gözümde zerre kadar samimi değer taşımıyor. o bilim adamının bir tarikat veyahut bir cemaat liderinden hiçbir farkı yok gözümde. camide, kilisede, sinagoglarda nasıl görevliler kendi cemaatlerine öncelik tanıyıp diğer dinlerin hak din olmadığını iddia edebiliyorlarsa bu tarikat bu oluşumda buna benzer yaklaşımla kendi görüşlerini, kendi zehirlerini şimdiden yavaş yavaş alttan alttan insanlığa yaymaktadır. ha başarılı olma ihtimali bir sonra ki yüzyıla kalmadan çok mümkün, olabilir. çünkü sadece türkiye sadece amerika sadece rusya ile sınırlı bir akım değil bu yaptıkları. bu tamamıyla tüm insanlığa, tüm devletlere, tüm dünyaya empoze edilmeye çalışan bir akım. ve inanın zamanla devletler bu akımın ağırlığını daha çok hissetmeye başlayacaklar. kazandıkları tüm sempatizanlar bir sonraki kendi nesillerine ister istesin isterse istemesin bilinçli yada bilinçsiz bu düşüncelerini onlara aşılayacaklardır. insanın zekası yine insanlığın acizliğini kullanacak ve insanlık yine yeniden yenilecektir. bu yenilginin bitip lale devri gibi bir ömür yaşamayı vaat etmiyorlar dikkat edilirse. bunların vaat ettikleri huzurlu bir yaşam. huzurlu bir ölüm -hatta ölümsüzlüğü bile vaat edebilirler ileride ki buna da şaşırmam-. savaşsız bir dünya, acının sona ermesi, tüm evren insanlığın emrinde, tüm yaratılan her şeyi kendi yaratmışçasına ukala... sevgiye de yer veriyorlar. peki sorarım size, insan bile çift yaratılmıştır ki kadınla kendini kıyaslayıp ne kadar mükemmel olduklarının farkına varsın ve hiç gözünün önünden gitmesin. bunlar resmen duyguları köreltmek istiyorlar. acının olmadığı bir dünyada, tatlının tatlı olduğunu nasıl bilebiliriz. sevgisizliğin olmadığı bir dünyada sevginin farkına nasıl varabiliriz. bizim kulaklarımıza o kadar masumane güzelmiş gibi gelen kelimeler dünyada ki eşlerini kaybettiklerinde ne kadar acımasız olabilir hiç düşünebildiniz mi? hiç evren bir sistemin olduğunun farkına varıp bu sistemi çözmeye çalıştınız mı? tamam kabul ediyorum bu akım birazda bununla ilgileniyor. temel dayanakları doğal yaşam, evren, tabiat doğa. ancak başta söylediğim gibi insanlığın doğduğu andan itibaren üzerine işlemiş olan bencilliği artık korkutuyor. yeni sistemlerin insanlığa aktarılması korkutuyor artık. korkmakta haksız da sayılmamalıyız aslında. çünkü insan değil mi bencilliği uğruna kardeşini katleden, insanlık değil mi bir avuç dolar için yerli halkı kıyıp yok eden. bir devrimle gelen mutlulukları değil miydi onları hatayı düşüren. nasılda sevinmişlerdi oysa denedikleri yeni sistemlerin onları refaha huzura kavuşturacakları konusunda. nasılda istemişlerdi bir devrimi. nasılda inandırılmışlardı hepsi. peki ya zeitgeist; bunlar değil mi peki o en çok eleştirdikleri medya ve televizyonu yerden yere vuran fakat en büyük propagandalarını bu televizyon ve internet gibi ortamlarda yapmaya çalışan. bu nasıl bir tezattır ki hem televizyon sizi uyuşturur dedikleri halde aslında kendilerininde bazı bireyleri uyuşturduğu gerçeği. umarım bunu daha iyi görürsünüz. dikkat edin! araştırın! ama internetten değil! hiç birşey umduğunuz gibi değil. hiçbir şey göründüğü gibi değil! her düşüncenin, olayın arkasında mutlaka kıs kıs gülen ve bu işten rant sağlayan bir bencil insan mutlaka var, hep var olmaya devam edecek inanın bana. size tavsiyem tam olarak yapım yılını hatırlayamadığım akira kurusova'nın rashomon adlı filmi mutlaka izleyin. sistemler, kurallar ne kadar değişirse değişsin. bencillik en zor değişecek özelliğimiz. belki de bu akım bunu hedef alıyordur. ve inşallah beni yanıltıyordur. inşallah dedikleri kadar güzel bir dünyayı tasarlamaktan fazlasını yapabilirler(!).

    birazdan son çıkardıkları dökümanıda izlemeyi düşünüyorum. umarım düşündüğümün aksine sırf bir belge olsun amacıyla çekilmemiştir onca görüntü. her şey eski düşündüklerini destekler biçimde olmuşsa eğer bundan keyif duyarım. ele aldıkları, düşündükleri her şey için büyük bir hayranlık duyuyorum aslında kendilerine. çünkü biliyorum insan düşündükçe var olacak, insanın hayalleri düşünebildiği kadar uçsuz bucaksız olacak ve düşündüğü herşeyi mutlaka yapacak. bu akımın bile olması başlı başına bize bir savunma hakkı vermektedir. ve hala savunacak bir düşüncemiz olduğu için kendimizi şanslı görmeliyiz. çünkü iste en basiti en büyük sistemin içinde olduğumuzu, yaşam sisteminin içinde olduğumuzu farkettiren bir kıstastır. herkes öyle veya böyle yaşayıp gidecektir. aslolan bunun farkına varmaktır. ne kadar yaşadığımız değil.

    türkiye yapılanması istanbul hariç diğer illerde çok zayıf. fakat genellikle sempatizanları toplumdan soyutlanmaya çalışan fakat önemli mevkiler elde edebilecek kadar donanımlı, çoğu yüksek lisans yapan, özellikle uluslar arası ilişkiler gibi iktisadi idari bilim mezunları tarafından rağbet gören, içlerinde bazı marjinal diyebileceğim çiftlerinde var olduğu aşikardır. görüştükleri kesin konular olmamakla birlikte gözlemlediğim kadarı ile yapmaya çalıştıkları bazı etkinlikler var. bunların arasında video göslerimi, (çeşitli belgeseller, ulusların önemli olayları, ve beni etkileyen musevilikle ilgili bazı belgeseller oldu) etkili konuşma ve tiyatro kanadı gibi çeşitli kolları oluşmaya başlamakta belkide oluştu, çok yol aldı.
    2 ...