kendisinin egitimi reddetmesine hastayım. klasik egitim verilip herkesin aynı kalıba sokulması doğru değil. müziğe bir şekil verilmesi hoşuma gitmiyor. herkes içinden geleni söylemeli. tekniğiyle ilgilenmek, olayı sadece pazarlamaya çevirir. yıldız ibrahimova'yı cem adrian'ın ne kadar çok sevdiğini herkes bilir. Fakat kendisi yıllar önce YTÜ de yıldız ibrahimova'ya gitmiştir. aldığı yanıt ise: "ben senle uğraşamam" olmuştur.
bunun üzerine şans eseri demosunu demet sağıroğluna verince cd fazıl say a ulaşmış fazıl say da o gece cem adrian ı aramış ve olay başlamıştır. sanılanın aksine cem adrian fazıl say'dan müzik eğitimi almamıştır. yolları sadece muzikal anlamda kesişir birleşmez.
uzun süre sesiyle dikkat çeken cem adrian bu durumdan sıkılmış müziğiyle var olmak istediğini dile getirmiştir. fakat medyamız ve insanlarımız sesinin kaç oktav olduğu ile ilgilenmiş, sanatçının şarkı sözlerini ve bestelerini ikinci plana atmaya çalışmıştır. ikinci albümü olan "aşk bu gece şehri terk etti" de alın size ses dercesine sadece müziğini ön plana çıkarmıştır. "tostumu yedim bekliyorum" magazininden uzak kalmış, kuralları kendisi belirlemiştir. bu nedenle gerçek bir müzisyendir. çok da başarılıdır. yazılan kötü eleştrililerin çoğu cem adrian gibi şarkı söylemeye çalışan fakat beceremeyen kıskanç şarkıcı adaylarından gelmektedir.
sanki ülkemizden bir yetenek çıkamazmış gibi sindirilmeye çalışılmıştır. hayata ve müziğe olan saygısından dolayı önünde eğiliriyorum cem adrian o şarkıları her kime ya da kimlselere yapıyorsan....