bir daha hiç gelmeyeceğini bile bile sevdiğiniz adamı başkent ekspresiyle uğurlarken, yüzünüze iğrenç, yapmacık bir gülümseme takıp, gözyaşlarınıza emirler vermeye çalıştığınız halde etrafı buğulu görmenize sebebiyet veren o yaşları, tren gözden kaybolur kaybolmaz avuçlarınıza akıtmaktır.