yaran okul anıları

entry310 galeri
    225.
  1. yer: ist. ünv. ed. fak.- amfi 10'un yanındaki banklar...
    tarih:2008
    bir arkadaşım ile banklarda oturmuş, sohbet ederken... merdivenlerdeki bir erkek dikkatimizi çeker ve...
    ben: çocuga bakar mısın 10 dk.dır basamagın başında bekliyor, garip değil mi?
    arkadaşım: evet, belki görme engellidir, basamağı bulamıyordur.
    ben: ama sopası yok?
    arkadaşım : unutmuş olabilir?
    ben: yardım edelim mi?
    arkadaşım : yanından gelen geçenler niye etmiyorki?
    ben: dikkat etmemişlerdir...
    arkadaşım : bilmem sen bilirsin?
    ben : ben dayanmıcam yaa, kalk yardım edelim..

    ve çocuğun yanına yaklaşırız, ama çocuk daha sonra adım atmaya başlar...

    arkadaşım: ne yapcaz, gidiyor bu yavaş yavaş...
    ben : dur, biz de arkasından yavaşça gidelim, bizi farketmesin kendi başına gidebilirse daha iyi olur, bir sorun olursa direk yardım ederiz...

    biz çocuğun bizi görmediğinide varsayarak arkasında yavaşça gideriz, çoçuk çok yavaş ve bir basamağa basarken 2 dk. bekliyor resmen ve bizim yorumumuz ise...

    --"basamağın yerini bulmaktan zorlanıyor" diye üzülüyoruz neyseki ağır adımlar ile çocuk önde biz arkada kütüphanenin oraya yani 3. kata kadar çıktık akabinde çocuk duvara doğru yürüyordu ve ben panik yaparak...

    - koş çocuk duvara çarpcak sanırım...
    (halbuki bir duyuru asılmış, yüksek muhtemel ona yönelmiştir fakat biz görme engelli olduğuna o denli şartlanmışızki bu olasılığı düşünemiyoruz bile)

    ve bu düşünceler ile çocuğun omuzuna dokunarak, bize doğru dönmesini sağladım fakat adam döndüğünde arkadaşımda bende şok olduk, çocuğun yemyeşil gözleri var ve gayet net bakıyor işte o anda ne diyeceğimi şaşırdım...

    çocuk : efendim?
    ben : şey...
    çocuk: ney?
    ben : gideceğiniz yeri bulamıyorsanız isterseniz bırakalım (ohaa ne dedim lan ben, yolda geçen kırolara döndüm resmen)
    çocuk : yaa kafam biraz karışıkta onun için düşünüyordum...( arkadaşım, araya girerek karıştırdık sanırım sizi dedi...)
    çocuk: sağolun yinede...

    biz kaçarak uzaklaştık, ve yarım saatten fazla kahkaha attık ve işin daha vahim tarafı çocuk güldüğümüzü gördü ve sonra yanımıza gelerek geçin siz dalganızı dedi.
    ama biz gülmekten durumu anlatamadık bile, biz çocuk ile dalga geçmiyorduk kendi halimize gülüyorduk, özellikle benim kurdum

    -gidiceğiniz yere bırakalım cümlesine *
    0 ...