bir an için bana boynuzlu, çatal kuyruklu, upuzun dişli, kırmızı pelerinli gibi gözüken kızdır.
efem günlerden cuma ve haliyle bu mübarek günün sabahında kur'an okumak, dualar etmek, birkaç yaşlı insanın torbalarını taşımak, tatlı bir tebessümle sünni - milliyetçi esnaf kardeşlerimi selamlamak ve yolda başı açık kadınlara beddualar edip allahtan onları yakmasını, kızgın kazıklara getirmesini dilemek gibi şeyler yaptıktan sonra akabinde sela verildi ve camiye doğru temiz çoraplarımla yol aldım.
neyse cuma namazımı huşuğ içinde kılıp besmele çekerek evimin yolunu tutmaya başlıyordum cemaatle. içimde bir coşkunluk vardı bu sünni-milleyitçi kardeşlerimle namaz kılma şerefinden dolayı. cemaat dagılırken etrafa adeta inciler saçılıyordu, nur fışkıyordu, tebessümler havada uçuşuyordu. derken efem o da nesi!!! nur saçan cemaatin önünden dapdaracık giyinmiş, saçı başı salmış, ağzında sakız bir kız geçiyor!! birden içim gitti. adeta şeytanı görmüş gibi oldum, titredim. böylesine nurlu, iman dolu bir kalabalıgın içinden kız başına nasılda aldırmadan yürüyor ve günah saçıyordu. o saatte o kızın ibadetini etmesi gerektiğini bir kenara bırakıyorum, bre densiz, bre yosma, bre kahpe şıllık aşifte sen ne hakla benim misk-i anber kokan ışıklar saçan cemaatimin arasından geçip o ışıgı karartıyorsun. bre şeytan!!! orada ibadetini yapmanın huzuruyla evine işine dönen insanları ne hakla günaha sokuyorsun, götüne başına baktırıyorsun!!! hayır diyeceksiniz ki bakma! yahu nasıl bakılmaz kokuları sıkmış götü dışa taşmış cak cak sakız çigniyor. insanın ister istemez gözü çarpıyor ve günaha götürüyor.
bu pislik parçasını gören ebubekir muhammed abimiz bir hışımla yerden bir taş alıp atmaya çalıştı ki derhal tuttum kolundan. aman abi dedim, bırak bu pisliği ne hali varsa görsün, cehennemde zebaniler bagırsaklarını deşip yedirecek ona zaten dedim. gözü dönmüştü, şeytan bu diye haykırıyordu. bu leşleri toplumdan temizlememiz lazım kardeşim, toplumumuzu azaba götürecek olan bunlardır işte diyordu. hak verip sırtını sıvazladım. gel abi biz sohbete gidip zikrimizi yapamalım dedim. tesbihlerimizi çıkarıp yürümeye koyulduk ki arkama baktıgımda bu mel'un yaratık erkek arkadaşına sarılmış ileride. öpüşüyor kendini mıncıklatıyordu. umarım derisini su gibi akıtırlar cehennemde. bismillahirrahmanirrahim.
