dün akşam erdal beşikçioğlu'nun performansına hayran olmama sebebiyet vermiş tiyatro oyunu. şöyle ki oyunun farkı bileti ilk elinize aldığınız andan itibaren anlaşılıyor çünkü biletin üstünde ne sıra ne koltuk numarası var. tam "e peki biz nası yerimizi bulucaz" diye düşünürken salona girdik; seyirciler sahnede oturuyorlar daire şeklinde ve diğer koltuklarda oturan kimse yok. erdal beşiçikioğlu performansını bir vincin üzerinde sergiliyor. vinci çeviriyor, indiriyor, kaldırıyor, kabinden çıkıp vinc kolunun üstünde yürüyor. düştü düşecek derken mimikleri, ses tonu oynananın bir oyun olduğunu unutmanıza neden oluyor; gerçekten deliren bir adamı seyrediyorsunuz.