kaybedenler kulübü

entry1403 galeri video11 ses4
    153.
  1. dün akşam izleyip de gelip dedikodusunu sözlüklerde okumaya başlamadan önce böylesi bir radyo programının varlığından bihaber olduğum, ama kendisini pek başarılı bulduğum film. ilk, oyunculuk açısından değerlendirecek olursak şahsımı filme gitmeye iten unsur nejat işler normal, artık fazla alışılmış bir oyunculuk sunmuştur ne yazık ki.. behzat ç de sıkça izlemekten midir nedir çok alıştık bu adamın mimiklerine artık. her rolde aynı mimikleri kullanıyor gibime geliyor ve bayatlık hissi veriyor.. yiğit özşener abime ama diyecek laf bulamıyorum. şahane, enfes, on numara...* ahu türkpençe de iyi ama o saçlar olmamış,kahkül senin neyine güzelim! kapatma yüzünü gözünü.. bi de es geçmeyelim, az da olsa öz olmuştur yine serra yılmaz performansı..

    hikayeye gelince, izlerken sürekli bir ıssız adam karşılaştırması yaptım elimde olmayarak. ıssız adamdan kahkahalar eşliğinde, bu kadar salak da film mi olur diyerek çıkan bünyem bu filmde öyle hissetmemiştir kesinlikle. çok daha samimidir. film, uzağınızda yaşanan bir aidiyetsizlik krizi değildir nedense. aslında baksan o tiplerle de hayatım kolay kolay kesişemez ama yine de onların bunalımları, kaybedenlikleri daha bir anlaşılır ve özümsenir gelmiştir gözüme. tipler gayet orta, orta-üst sınıflar ancak bu onların kaybetmemesini getirmiyor elbet beraberinde. bir de biraz bu sınıfsal kimliklerinin hediyesi olarak bize şahane diyaloglar sunabilmişler filmde. gerçekten çok sağlam repliklere sahiptir yer yer, dikkatle izlenilmeli o yüzden.. ama aşk hikayesi fazla uzamıştır, o kadar abartıp kabartınca verilmek istenen mesaja hafif gölge düşmüştür.

    son olarak da şunu belirteyim, müzikler şahane!! o kadar başarıyla seçilmiş ki, çüşş diyorsunuz yer yer. ayrıca melancholy man adlı şarkıyı da onlarca yıllık bir gecikmeyle öğrenmeme vesile olmuşlardır, sağolsunlar. artık her gece elde şarap i am a melancholy woman diye ağlaşacağım sanırım..
    0 ...