sinemada türbanlı kızın tecavüzüne uğramak

entry19 galeri
    1.
  1. kaybedenler kulubü filminde başıma gelen elim olay. herşeyi sorgular oldum. bana artık kesinlikle bi' reset gerek.
    bir sinemasever olarak gösterimin sonlarındaki bu filmi kaçırmak istemedim... yağlı yağlı, haşur huşur igrenç ötesi mısır patlangıcını yemektense sevdiğim şeyi yemeyi daha evden çıkarken kafama koymuştum. ... magnum dondurmamı erimesin diye buz parçacık torbalı gözlük kabının içine monte ettim. malum sinemaya girerken dışarıdan yiyecek içiçek almıyorlar. pehhh. gülüyorum evet bunlara...kız biletimi kontrol ederken gülümsemesinin karşılığı işte..neyse uzatmayayım asıl mevzuya gireyim. ben de sizin kadar sabırsızım.
    daha filmin başlamasına 10 dakika vardı. sinema salonu bomboştu. sondan 3. sıra en orta sıradan biletimi almıştım. hemen arkamda 2 tane türbanlı kızı gördüm. hafif gülümseyerek yerime oturdum. görünürde başka kimsecikler yoktu. belli ki benden önce daha güzel ve stratejik yerden biletlerini almışlardı. hafifçe göz temasıyla ve gülümseyerek yerime oturdum. bi tanesi irice ve uzun boyuluydu. siyah ağırlıklı giyinmişti. siyah dar bir kot pantolon gerdanı açıkta bırakan siyah bir body ve boynunu hınzır bir düğümle kapattığı bej rengi parlak başörtüsü. diğeri ise daha zayıf daha renkli kıyafetleri olan ve liv tyler'ın teninde köfte dudaklı kara gözlü bir ahuydu. yani öyle görünüyordu. tekbir giyim'in türban reklam afişlerindeki gibi sevimli ve bir o kadar da çok lol bi' görüntüsü vardı. kedi gözü makyajının uzattığı badem gözlerindeki hınzır ifadeyi saniyenin onda biri kadar zamanda görüvermiştim. tabi narçiçeği rengi türbanını da... film başlayana kadar zaman geçsin diye laptopumu araladım. http://www.uludagsozluk.com açtım. aklıma türbanla ilgili bi' yazım geldi. serbest çağrışım işte.. her türbanlı seksi tadacaktır ı açtım okudum. sonra refleks olarak ben butonuma bastım... arkamdan biri seslendi
    + pardon çok afedersiniz, internetinizi 2 dakkalığına kullanabilir miyiz? sınav sonucuna bakıcaz da.
    - peki..
    dedim. sayfa simgelerini aşağı attım.

    5 dakika sonra diğeri benim yazımı okumuş olacak ki bir diğerine:
    + aaa aribra kız bu.
    diye fısıldadı.
    şaşkınlık dolu ses efekti ortamın sessizliğinde yankılandı. kulaklarım çok hassas olunca fısıltıyı duymuştum. demek ki, sözlüğü takip eden biriydi..aslında şaşkınlığının sebebini tahmin edebiliyordum: iyi yazan yazarların hepsini ucube, çirkin sanan genelleme dallamalığının ve zihniyetin bir sonucuydu bu şaşkınlık. aribra'yı da böyle sanıyorlardı demek ki. neyse ne işte..içimden bi' kez daha sırıttım.
    kedi göz makyajlı olan omzuma dokundu. teşekkür etti ve laptopu bana geri uzattı. uzatırken elime değdi parmak uçları. pamak uçları narin ama çok sıcaktı.. ben yine sırıttım tabi ki içimden. neyse...film başladı. filmde müthiş sevişme sahneleri ard arda geliyordu. sanki erotik filme gelmiştim. porno film olsa bu kadar etkilemez yane... çünkü filmde felsefe aşk ve seks 3'ü bir arada ve çok güzel harmanlanmıştı. rutinin üstüne bindirilmiş dialoglarla, hayatı sorgulatan ve "işte o an"'ın önemini yakalatan ender bi' konusu vardı.
    filmde radyoda özgün program yapan elemanlardan birinin belgesel izleyen tembel bir ev arkadaşı vardı. oturduğu yerden habire belgesel izleyen bi' tip. radyocu elamanların dalgasından biri, kızın biri eve gelmiş ama onu haliyle bulamamıştı. kız, belgeselci tembel elamanın yanında beklemeye başladı..radyoyu açtı o anda beklediği esas oğlan olan erkek arkadaşı şuh bir hikaye anlatıyordu. içinde dudaklara değen şuh bir reçel sahnesi dolu doğaçlama bi' sahneyi ballandıra ballandıra anlatmaya başladı. diğer taraftan ise tv da belgeselde aslanların çiftleşme görüntüleri ve bir ceylan...magnum dundurmamı daha hızlı yalamaya başladım... filmeki kız gitgide tembel elamana daha da yakınlaştı. yatarak belgesel izleyen uyuşuk tip'in yanına kadar adım adım geldi. tembel elamanın tişörtünü hunharca yırtarak ve konuşmasına fırsat vermeden bacaklarını açıp kucağına oturdu...işte filmin koptuğu an!..

    o anda omuzlarımdan aşağı kollarıma doğru inen ve kollarımdan yakalayan iki el hissettim. sağlamdı ve güçlüydü yanlız bunlar. sanrırım irice olanın eliydi. ne olduğu anlamaya fırsat bulamadan kedi gözlü olan koltuğun üstüne basarak benden yana geçti.n'oluyoruz demeye fırsat kalmadan kucağıma oturdu. sesimin çıkmasına fırsat vermeden, şuh kana doymuş dudaklarını dudaklarıma bastırdı. magnum dondurmamdaki karemel ve çikolata tadına dudaklarındaki vişne karıştı.. gözleri karanlıkta zeytin gibi parlıyordu. diğeri kollarımdan daha sıkıca arkadan tutuyordu. hafif filistin askısı gibi çaresiz kalmıştım oracıkta. bi'taraftan şehvet bi taraftan planlı bir çift kuvvetli el; türbanlı amazon tarafından kuşatılmıştım. artık direnmiyordum. bu bana türbanlı dilberlerin kestiği bir cezaydı. olayları akışına bıraktım. kemerimin soğuk metal tokası güzel dilberin sıcak baldırlarıyla benim baldırlarımın arasında duran bir ibreydi. ne kadar ateşli olduğunu hissedebiliyordum. daracık alanda yükselen sıkıştırılmış şehvetimiz karışan nefeslerimizde şuh bir duaydı. sanki, salonun çatısını delerek gökyüzüne tanrıya kadar ulaşacaktı...artık, duvarlarda yayılan spot kızıl ışıklar içimdeydi. ben onun içinde ve o da benim içimde...dakikalar sonra orgazm olurken dudakları dudaklarımda yanlamasına kaydı. nefes nefese ördek gibi sevimli, dikey büzüşen bi' hal aldı. bir kaç dakika öylece kaldı. dudaklarımla yanağımın ucu arasına küçük bir buse kondurup teşekkür etti.. filmin sonrasını hatırlamıyorum. lütfen izleyen varsa bana anlatsın yhaa. çok mağdurum çok.
    bu da böyle bi' anımdır.
    demirbank iyi günler diler.
    11 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük