ayağa kalk kardeş! durma, ayağa kalk!
şöyle bir bakın sağına, soluna!
etrafında senden başka birileri mi var?
mesela, en yakın arkadaşın mı var etrafında?
işte! senin o en yakın arkadaşın; benim adamım!
ayağa kalk kardeş! durma, ayağa kalk!
daralmışsındır sen, şöyle bir pencereye gitte, bakın etrafa.
köşebaşında duran bir dilenci vardır, oralarda.
işte! köşebaşında duran o dilenci; benim adamım!
kardeş, bu yazdıklarımı okuyunca korkmuşsundur...
istersen kardeş, kendine gelmen için bir sigara yak.
sigaran mı bitti? hani şu hergün uğradığın, markete git istersen...
ama dikkat et kardeş! marketteki kasiyer kız var ya...
işte! hergün uğradığın marketteki o kasiyer kız; benim adamım!
çık sen şöyle bir o marketten...
biraz hava al nabzın, nefesin yerine gelsin.
sen marketten çıkınca, bir ayyaş yanına gelecek.
ayyaş, senden şarap parası isteyecek,
sen para vermeyince, senden bir tane sigara isteyecek o ayyaş.
sen, şöyle sigarayı ona doğru uzatırken...
ayyaşta sana o yırtık ve yamalı ceketinin altından, kasaturasını uzatacak.
o kasaturayla eline, benden bir mesaj yazacak:
-dayı'nın selamı var!-
