hayatımda hiç olmadığım kadar mutsuzum.
gülüyorum, ediyorum ama çok mutsuzum. durup dururken ağlayasım geliyor. hiçbir şey yapamıyorum. zaten yapmayı başardığım az şey de bana zevk vermiyor artık.
şu anımdan çok mutsuzum, geleceğimden de çok umutsuzum.
keşke ilkokul-lise filan hiç bitmeseydi. keşke hep öyle kalabilseydim.
liseyi bitirince sanki birşeyler oldu bana-bize. hiçbirşey yolunda gitmiyor. hep bir aksilik. hep mutsuzluk...
şimdi üniversite de bitiyor.
ne yapacaksın can?
bu soruyu hergün soruyorum kendime. bu mutsuz anlarımın üstüne bir de bu belirsizlik.
en büyük hayalim birisinin bana "hadi bakalım bu kadar mutsuzluk yeter. ben şimdi seni 8. sınıf günlerine tekrar yolluyorum. bir kez daha yaşa. bu kez daha da iyi yaşa, iyice tadını çıkar. bugünlere gelmene neden olan şeylere bu kez izin verme ama" demesi.
evet evet. ben bunu hergün hayal ediyorum. hani insan söylediği yalana zamanla kendisi de inanırmış ya... sanırım aynı hayali hergün kurunca gerçek olacağına da inanıyorsun.
işte böyle acınası bir adam oldum ben. şunları yazmak bile beni mutsuz ediyor. ben böyle olmamalıydım.