hangi parçayı söylerse söylesin dinlerim.
geçsin karşıma konuşsun, yine dinlerim. mantık aramam.
sesi beni benden alıyor.
son parçaları arabeske kaçıyor diyebilirsiniz ama umurumda değil açıkçası. ne söylese yakışır bu hatuna.
omuzları da ayrı bir hoşuma gidiyor, aklıma gelmişken basıyım klavyenin tuşlarına.
sokak kadını edası görüyorum, böyle bir asilik, bir serserilik.
belki de charles bukowski yüzünden böyle bir tanımlama yaptım, hor görme sözlük.
ama ne demiş;
dönüşünde gözüm yooook, benim aklım gidişindeeee
yok sattı haaatıralar senin eksikliğinde
popçu, ne itici bir kelime bu ya, evet popçu diyebilirsiniz, ama dinlerim arkadaş.
seviyorum kadını, ne var yani?